"بأنك تعرف" - Traduction Arabe en Turc

    • bildiğini
        
    • olduğunu bildiğine
        
    Çocukları idarede yardıma ihtiyacım var ve senin oyunu bildiğini söylediler. Open Subtitles أَحتاجُ يَدّاً أخرى مع هذه الجماعة وقد أخبروني بأنك تعرف باللعبة
    Ölümden sonra olacaklar hakkında senin farklı şeyler bildiğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون بأنك تعرف شيئاً مختلف عن ما تواجه بعد مماتك
    Bazıları onların şeytani şeyler bildiğini, cadı büyüsü ve kara büyüler yaptığını söyler. Open Subtitles بعض الناس يقولون بأنك تعرف اشياء غير مقدسة حولة ممارسة السحر والاعمال الشريرة
    Görevimin sona ermek üzere olduğunu bildiğine eminim. Open Subtitles أنا متأكد بأنك تعرف مسبقاً بأن خدمتي شارفت على نهايتها
    Bunların ne olduğunu bildiğine dair bir his var içimde. Open Subtitles أشعر بأنك تعرف ماهية هذه الأشياء
    Kuzen Thaddeus, dolaplara tam yeltenecekken sen atılıyorsun ve avukata hangi dolapların açık kalacağını bildiğini söylüyorsun. TED قبل أن يبدأ ابن العم ثادوس في فتح الخزائن، تتقدم وتخبر المحامي بأنك تعرف أي خزنة ستبقى مفتوحة.
    Birşey bildiğini düşündürüyorsun, ama ne bildiğini düşünüyorsan bana söylemiyorsun. Open Subtitles عندما تجعلني أفكر بأنك تعرف شيئاً لكنك لن تخبرني ما الذي تعتقد أنك تعرفه
    Hayır, ne manaya geldiğini bildiğini söyledin. Eve geldiğinde her gün çocuğunu gördüğünü söyledin. Open Subtitles لا، قلت بأنك تعرف ما يعني؛ أنك تأتي للبيت كل يوم لأولادك
    Eğer müdahale edecek olursan senin bir şeyler bildiğini anlar ve kardeşimin hayatı tehlikeye girebilir. Open Subtitles هذا يظهر بأنك تعرف ذلك وسيكون أخي في خطر شديد
    Bütün kasabanın senin kiliseden ayrılışını konuştuğunu bildiğini umuyorum. Open Subtitles آمل بأنك تعرف أن المدينة كلها تتحدث عنك وانت خارج من الكنيسة
    ve nasıl bilirsin bildiğini aşık olduğunda bunlar senin için kazayla düşürdüm. Open Subtitles وكيف تعرف بأنك تعرف حين تعرف أنك عاشق ؟ هذه من أجلك لقد أسقطتهم بالخطأ
    Her şeyi bildiğini zannediyorsun ama aslında bir şey bildiğin yok. Open Subtitles تعتقد بأنك تعرف كل شيء بينما أنت لست كذلك
    Tıravma durumu geciktiriyor, bunu seninde bildiğini biliyorum dostum. Open Subtitles الصدمة تميل إلى البقاء , كما اعرف بأنك تعرف , ياصديقي
    - Babi, lütfen bu şeyi yere indirmeyi bildiğini söyle. Open Subtitles - بابي، أرجوك أخبرني بأنك تعرف كيف تهبط بهذا الشيء
    Nasıl her şeyi bildiğini sanıyorsun? Open Subtitles كيف هو تعتقد بأنك تعرف كل شيء على أية حال ؟
    Ayrıca neler olduğunu bildiğini de biliyorum. Open Subtitles واعلم ايضا بأنك تعرف بما يجري لذا فنحن قادمون اليك الان
    Seni dersten sonra burada niye tuttuğumu bildiğini sanıyorum. Open Subtitles أعتقد بأنك تعرف لماذا أبقيتك هنا بعد الصف
    Carlos'un nerede olduğunu bildiğine eminim. Open Subtitles (واثقٌ بأنك تعرف مكانّ (كارلوس
    Nerede olduğunu bildiğine yemin eder misin? Open Subtitles -أتقسم بأنك تعرف مكانها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus