Çok erkeğin yanında gergindir. Uzun zaman önce olanları duymuşsundur. | Open Subtitles | انها عصبية حول أكثر الرجال أعتقد بأنك سمعت ما حدث |
Afrika düzlüklerinde büyük bir avcıyım. Eminim beni de duymuşsundur. | Open Subtitles | صياد اللعبة الكبير على السهول الأفريقية أَنا متأكد بأنك سمعت عني، أيضاً |
Eminim Kaptanın hayatına kat edildiğini duymuşsundur. | Open Subtitles | أنا واثق بأنك سمعت عن المحاولة لإغتيال الكابتن نعم , أهو بخير؟ |
Ne kadar sıkı bir iş yaptığımı duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أنا واثق بأنك سمعت عن طبيعة عملي ومدى روعته |
Bunu daha önce duyduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لدي احساس بأنك سمعت ذلك من قبل |
Onları duymadıysan bile eminim alfabeyi duymuşsundur. | Open Subtitles | , حسنا , إذا أنت لم تسمع بهم أفترض بأنك سمعت بالأبجدية |
Gotshal, Manges, Flom, Arps Leboeuf'a ortak olduğumu duymuşsundur. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك سمعت أن أصبحت شريكاً في جوتشال، مانجيس فلوم، أربس، ولبوف |
Gotshal, Manges, Flom, Arps Leboeuf'a ortak olduğumu duymuşsundur. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك سمعت أن أصبحت شريكاً في جوتشال، مانجيس فلوم، أربس، ولبوف |
Herhalde duymuşsundur. Kardinaller gelmiyor. | Open Subtitles | أتوقع بأنك سمعت أن الكرادلة لن يأتوا |
Eminim daha kötüsünü duymuşsundur. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك سمعت أسوء من هذا |
Olayı duymuşsundur. | Open Subtitles | انا متأكدة بأنك سمعت عن كل هذا |
Tutuklanan gazeteciyi duymuşsundur. | Open Subtitles | أعتقد بأنك سمعت بشأن المراسلة التي ألقوا القبض عليها -{\an3\pos(340,268)}أجل |
Lacey, haberlerde Buluşma Gecesi Katilini duymuşsundur. | Open Subtitles | مالذي يحدث؟ (ليسي)، أنا متأكدة بأنك سمعت حول تاريخ ليلة القاتل على الأخبار. |
Schibetta'ya ne olduğunu duymuşsundur. | Open Subtitles | أعتقد بأنك سمعت بماحدث لـ(شيبيتا). |
Sanırım Oliver'a olanları duymuşsundur. | Open Subtitles | أعتقد بأنك سمعت . "عن "أوليفر |
Sanırım Tommy'e olanları duymuşsundur. | Open Subtitles | أعتقد بأنك سمعت عن (تومي) |
Sevgili Piskopos şüphesiz ki, başımıza gelen talihsiz olayı duymuşsunuzdur ama şükür, Tanrı bize bu krizi atlatmamız için eli bu işte yatkın bir melek gönderdi. | Open Subtitles | عزيزي الأسقف بلا شك ، بأنك سمعت عن سوء حظنا لكن الإله بارك لنا بملاك مسالم في العراء |
Eminim duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | ... اتخيل , بأنك سمعت |
duymuşsunuzdur diye düşünmüştük. | Open Subtitles | نحن... كنا متاكدين بأنك سمعت |
İntihar etti. Bunu duyduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أنتحر, أعتقد بأنك سمعت عن ذلك |