Zack'e Eğer benim kim olduğuma dair herhangi birine bir şey söylerse, | Open Subtitles | لقت تم إبلاغ زاك بأنه إن اخبر أي شخص عن من أكون |
Eğer sana göz kulak olmazsam geri dönüp, peşime düşeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه إن لم أقم بالإعتناء بكِ فسيعود من الموت ويطاردني |
Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. | Open Subtitles | قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور |
Bu demektir ki bugün doğan Afrikalı bir çocuk 3 gün önce doğan bir çocuğa göre 1 gün daha fazla yaşam süresine sahip. | TED | وهذا يعني بأنه إن وُلِدَ طفل أفريقي اليوم، بدل أن يولد قبل ثلاثة أيام، فإنه سوف يحصل على يوم إضافي في آخر عمره |
- Kirk derdi ki; yeteri kadar durursan çöl seninle konuşur. | Open Subtitles | كيرك قال بأنه إن بقيت ثابتة لمدة كافية فإن الصحراء سوف تتحدث معك بالفعل |
"Bir mesele olursa benimle konuşmalısın." demiştim. | Open Subtitles | قلت لك بأنه إن حدث خطب ما فعليك أن تحاسبني أنا |
Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. | Open Subtitles | قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور |
Ve Eğer çok feminen görünürsem ciddiye alınmayacağımdan endişeleniyordum. | TED | وكنت قلقة بأنه إن بالغت في إظهار أنوثتي، لن أحمل على محمل الجد. |
Raul, Eğer beğenmezsen, senin yerine yiyebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | قال راؤول بأنه إن لم يعجبك الطعام فسوف يأخذه من يديك |
Bir keresinde bana, Eğer dizi izlemeye başlarsa, onu vurmamı söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني مرةً , بأنه إن بدأ بمشاهدة المسلسلات, بأنأطلقعليهالنار. |
Kardeşim, Eğer bir şeyde iyi olmak istiyorsan her gün çalışman gerekir diyor. | Open Subtitles | يقول شقيقي بأنه إن أردت أن تكون بارعاً بأي شيء فعليك التمرين كل يوم |
Eğer geleceği değiştirirsen baban, sen ve Sam asla bir avcı olmayacağınızın farkındasın. | Open Subtitles | أنت تدرك بأنه إن قمتَ بتغيير المستقبل صيادين أبداً |
Eğer yardımınıza ihtiyacım olursa aramamı söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنه إن إحتجتُ لمساعدتك فعليّ الإتصال بك |
Dedi ki, içine girmeye çalışırsa, hükümet anında izini sürüp onu bulurmuş. | Open Subtitles | بأنه إن حاول فتحها فإن الحكومة ستقتفي أثره |
Düşümdüm ki, Eğer ilişkisinden kocasına bahsetmekle tehdit edersem hırsızlık suçlamasından vazgeçerdi. | Open Subtitles | بأنه إن قمت بتهديدها بإعلام زوجها بشأن علاقتها فستقوم بعدها بإسقاط تهمة السرقة |
Ama fark ettim ki, şimdi eve dönmezsem, bir daha asla dönmeyebilirim. | Open Subtitles | لكنني أدركتُ بأنه إن لم أعد لدياري اليوم فلن أعود أبداً . |
Ve umarım gayet tabii ki durumu iyileşmeye devam ederse biz de o konuyu görüşmeye devam ederiz. | Open Subtitles | بالطبع بأنه إن اكملت بإحراز التقدّم بانه بوسعنا الإكمال بمناقشة هذا |
Dedi ki, oğlumu elimde tutmak istiyorsam bir hafta içerisinde ilaveten bir 100.000 dolar daha vermeliymişim. | Open Subtitles | قال لي بأنه إن أردت الإحتفاظ بإبني المُتبنى فأمامي أسبوع واحد لإحضار مائة ألف دولار |
Acaba benim için Tanrı'yla konuşur musunuz ve ona bebeğimi kurtaracak olursa, bir daha bu kadar çok konuşmayacağımı söyler misiniz. | Open Subtitles | فكنت أتساءل إن كان بإمكانك أن تدعو الرب لي وتخبره بأنه إن أنقذ طفلي، كما تعرف، سأتوقف عن كوني ثرثاراً. |
Bana söz ver Eğer televizyon, DVD ya da yüksek teknoloji ürünlerine ihtiyacın olursa bizi aracaksın. | Open Subtitles | عدني بأنه إن إلتقينا مجددا هل تحتاج إلى أي وسيلة لتتصل بنا |