Üç saniye ışınlanıp hepimize iyi olduğunu söyleyebilir diye düşünüyor insan. | Open Subtitles | لكان الأمر سيكلفه ثلاثة ثواني فحسب لينتقل إلينا ويخبرنا بأنه بخير |
İyi olduğunu, sadece bir sıyrık olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه يشعر بأنه بخير وأنه ليس سوى خدش |
İyi olduğunu söylüyor ama ben emin değilim. | Open Subtitles | فلو انك تعلم شيئاً عليك ان تخبرني يقول بأنه بخير ولكني لست متأكد |
Evet sanırım. Bak, babamı görüp iyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم اعتقد ذلك ، انظر اريد ان أرى والدي وأتأكد بأنه بخير |
Babamı bulmam lazım. İyi olduğundan emin olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أصل إلى أبي يجب أن أتاكد بأنه بخير |
Pekâlâ, sizden onun iyi olduğuna emin olmanızı istiyorum. Ve yapabilirseniz onu eve getirmeye çalışınız. | Open Subtitles | أريدك أن تتأكد بأنه بخير وأن تحاول جلبه إلى البيت إن أمكنك |
İyi olmasına sevindim. | Open Subtitles | يسرني بأنه بخير |
İyi olduğunu söylediniz, ben de amirime iyi dedim ama adam öldü. | Open Subtitles | نعم, ولكنك أخبرتني أنه كان بخير وبعدها اخبرت رئيسي بأنه بخير والرجل ميت الآن |
Herkes iyi olduğunu söylüyor. Başında kesik var. | Open Subtitles | الجميع يقول بأنه بخير لديك جروح على رأسك |
Ama gerçekten görmem gerek onu iyi olduğunu bilmem için. | Open Subtitles | لكنني فعلاً بحاجه لرؤيته حتى أعلم بأنه بخير |
Birilerini öldürüp, insanları yiyen bir adamın sorununu halledemezsin. Hastane iyi olduğunu söylüyorsa iyidir. | Open Subtitles | البشر الآخريين المشفى قالوا بأنه بخير |
Ona inanıyorum. İyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | صدقوه، يقول بأنه بخير |
Bana iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأنه بخير |
Bana mesaj atıp iyi olduğunu söyledi, | Open Subtitles | راسلني و قال بأنه بخير |
Onun iyi olduğunu bileyim. | Open Subtitles | يخبرني بأنه بخير |
Yeterince iyi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنه بخير بما يكفي |
Sorun çıkmayacak, söz veriyorum. Sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | سأكون بخير ، اعدك فقط اريد التأكد بأنه بخير |
Ed, iyi olduğundan eminim. | Open Subtitles | (إيد)، أنا متأكدة بأنه بخير |
İyi olduğuna eminim. | Open Subtitles | نعم، أنا متأكد بأنه بخير. |
İyi olmasına sevindim. | Open Subtitles | . سعيدٌ بأنه بخير |