Yeni çocuk kendisinin dünya için fazla iyi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد الفتى الجديد بأنه جيد جيداً لهذا العالم |
İzlemedim. Ama oldukça iyi olduğunu duydum. İzlemek istiyorum. | Open Subtitles | لا لم أشاهده ، ولكن سمعت بأنه جيد ، أريد أن أشاهده |
Ve şuan burada olduğumu düşünürsek işinde iyi olduğunu itiraf edebilirim. | Open Subtitles | و قرر بأن أكون واقفاً هنا الآن يجب أن تعترفين بأنه جيد |
İyi olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنه جيد. |
Anne, Debra işini seviyor ve onun için iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (ديبرا) تحب عملها يا أمي وقالت بأنه جيد بالنسبة لها |
Ben eğitimin burada çok iyi olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنه جيد للغاية هنا |
İyi olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنه جيد |
- İyi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | -أعلم بأنه جيد |