"بأنّي" - Traduction Arabe en Turc

• olduğumu
• seni
• olduğum
• ettiğimi
• dair
• söyle
• söyledim
• olduğuma
• onu
• söylemek
• sanıyorsun

seni bu hapishaneye koyanın ben olduğumu bilmen sana acı veriyordur.
لا بدّ أن معرفتك بأنّي من وضعتك في هذا السجن تقتلك.

Bütün gün pazarda, tezgahın başında olduğumu biliyorsun.
أنت تعلم بأنّي أعمل طوال النهار في الكشك خاصّتي.

Âşık olduğumda, aşk beni tamamen zapt eder ve yaşıyor olduğum için mutlu olduğumu unuturum.
حين أكون عاشقة, يحتلّني الحب تمامًا, وأنسى بأنّي سعيدة لكوني على قيد الحياة.

seni pataklarım dedim. Sorunum var. Ve bunu sana yaşattığım için üzgünüm.
أخبرتك بأنّي سأضع يدي عليك لديّ مُشكلة وآسف أنّك مَن تلقى الضرب.

Kathy'ye üzgün olduğumu ve elimden geldiğince çabuk gelmeye çalışacağımı söyler misin?
اخبر كاثي بأنّي آسف وأنا سأكون هناك قريبا.

Ne gündü. Cadı olduğumu anladılar, ailemi terk etmek zorunda kaldım.
يا له من يوم، لقد اكتشفوا بأنّي ساحرة لذا تحتم على هجر عائلتي

O olduğumu düşündükleri sürece bilgilere ulaşabilirim ama yardımına ihtiyacım olacak.
طالما يعتقدون بأنّي ه عندي وصول لكن سأحتاج إلى مساعدتك.

Öyle olduğumu biliyorsun. En azından kim olduğumu fark ettiğin sürece biliyorsun.
تعرفين بأنّي كذلك طالما أنكِ تدركين مَنْ أنا

Sadece ne zaman ona kendimi teslim etmeye hazır olduğumu hissetsem gözlerimin önüne gelecekteki halimiz geliyor...
أنه كلما شعرت بأنّي مستعدة للإرتباط معه، أعود لتذكّر رحلة حياتنا المستقبلية

Sark'a benim çift taraflı ajan olduğumu söyleyip söylemediğini bilmem gerekiyor.
أحتاج للمعرفة إذا أنت أبدا أخبرت سارك بأنّي عميل مزدوج.

Dünyadaki en harika babanın ben olduğumu düşünüyor olmalısın.
لابد أنّك تعتقد بأنّي أعظم أبّ في العالم

Ben kızkardeşimin evine bakıyorum ama oranın sahibi olduğumu söylemiyorum.
كان لأختي كلّ الوقت عندما ادّعوا بأنّي أمتلك بيتك

Zavallı çocuğa hecelettim. Benim deli olduğumu düşünmüş olmalı.
جعلت المسكين يتهجئها في الحقيقة، لابدّ وأنه إعتقد بأنّي مجنونة

Ortadan kayboldun, sonra geri dönüp yaptıkların için seni öldürmeyeceğimi mi sanıyorsun?
أنت لم تظهر منذ مدة وبعدها تعود وتريد التصرّف بأنّي لن أقتلك؟

Keşke benim ondan nefret ettiğimi sanarak ölmeseydi.
أتمنى لو لم تكن ماتت معتقدة بأنّي أكرهها

Benim gangsterler tarafından kontrol edildiğime dair bu davalarda serbestçe suçlama yapılması haksızlıktır.
أظن ليس من العدل السماح بالتعبير عن هذا الأمر علنًا الذي يتم طرحه من قبل هذه الجلسات، بأنّي مسيطر من قبل رجال العصابات.

Eğer Klinikten ararlarsa, onlara önümüzdeki haftaya kadar mesaimi tamamladığımı söyle.
لو العيادة إتصلت أخبريهم بأنّي إنتهيتٌ من العمل حتى الإسبوع المقبل

Aslında ben ilgileneceğim. Belediye Başkanı'na bu dosyayı benim yürüteceğimi söyledim.
في الواقع، أنا الممسكة بها، أخبرتُ المحافظ بأنّي سأرأس هذه القضيّة

İtirafta bulunmamı istiyorlardı, babam ve diğer doktorların belli başlı hastaları yanlış tedavi ettiğini gösteren bazı gerçeklerin varlığından haberdar olduğuma dair bir ifade istiyorlardı.
أرادوا مني الإدلاء بإعتراف إدلاء إفادة بأنّي أملك معلومات وأنّي لست مستهجنًا بعض الحقائق

Biliyor musun onu herkesten çok hak ettiğime inanmış durumdayım.
تعلمين, أنا مقتنع بأنّي أستحقّها أكثر من أيّ شخص آخر.

Sadece şunu söylemek istiyorum, bayım ben de sizin gibi, girip içinde uyumak daha kolayken bir anıtın önünde uyumayı hiç komik bulmuyorum.
أردت فقط أن أقول يا سيّدي.. بأنّي مثلك, لا أجد الأمر مضحكاً أن تنام في القبر..