Artık ağzından çıkan Her şeyin bir yalan olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الآن أعلم بأنّ كل ما قاله أو ماسيقوله هو كذب |
Her şeyin şans eseri oluştuğuna mı inanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنّ كل شيء يحدث عن طريق الصدفة؟ |
Her çocuk babasının yenilmez olduğunu düşünür ve ben neredeyse öyleyim ama ne olacağını kim bilebilir ki? | Open Subtitles | ملاحظة أكثر جدية يا بُني أعرف بأنّ كل فتى يعتقد أن والده لا يُهزم وأنا كذلك تقريباً لكن من يعرف ؟ |
Sonra Her topluluğun bir üniformaya ihtiyacı olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | و أصبح عضوة بهذا النادي الرائع و أدركتُ .. بأنّ كل نادي بحاجة لزيّ رسمي |
Sonra Her topluluğun bir üniformaya ihtiyacı olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | و أصبح عضوة بهذا النادي الرائع و أدركتُ .. بأنّ كل نادي بحاجة لزيّ رسمي |
Artık Her şey yolundaymış gibi yapamıyorum. | Open Subtitles | لكنني أعجز عن مواصلة التظاهر بأنّ كل شيء على ما يرام |
Binbaşı, sözümün bir değeri varsa genç yüzbaşının az önce söylediği Her şeye kefil olabilirim. | Open Subtitles | أيّها اللواء، لو كانت لكلماتي قيمة عندك أنا أضمن لك بأنّ كل ما قاله النقيب الشاب صحيح |
Ona Her şeyin yolunda olduğunu sana bizzat söyleyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُها أنّني سأعلمكِ بأنّ كل شيء كما يرام |
Olmadığını anladıklarında, Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | لكنهم سيدركون بأنّ كل شيء على ما يرام، كلّ شيء سيكون على ما يارن. |
Doktor Her şeyin yolunda olduğunu söylemişti. Kahve almaya çıkmıştım. | Open Subtitles | الطبيب قال بأنّ كل شيء على ما يرام فذهبت لأحضر بعضاً من القهوة |
Bilmeni isterim ki bana Her ne söylersen söyle ailene anlatmayacağım. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تعلمي بأنّ كل ما لديكِ لتقوليه لي |
Her şeyin bir yalan uğruna olduğu sokaklara düşerse ne olacak? | Open Subtitles | مالذي سيحدث حينما ينتشر بالشارع بأنّ كل ما حدث ، قد حدث بسبب كذبة ؟ |
Hazır seni yakalamışken,biliyorum Her şey iyi gidecek, ve baban kapıdan ışık saçarak çıkacak ama.. | Open Subtitles | بينما أنت عندي أنا متأكّدة بأنّ كل شي سيكون على ما يرام ووالدك سوف ينجو ويكون بخير |
Her şey normalmiş gibi yapmalısın. Öyle olmadığında bile. | Open Subtitles | عليك التظاهر بأنّ كل شيء على ما يرام حتى لو لم تكن |
Her şeyin yolunda olacağına emin olmanı istiyorum. | Open Subtitles | تأكد بأنّ... . كل شيء سيكون على ما يرام... |
İçinde bir yerlerde seni rahatsız eden birçok şey olsa da, Her şey yolundaymış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | اعتقد أنك تتظاهر بأنّ كل شي على ما يرام . على الرغم بأنني اشعر بأن هناك الكثير من الاشياء التي تزعجك . |
Kötü haber ise, korkarım ki, biz dışarı çıkıp, kontrol edene ve Her şeyin yolunda olduğundan emin olana kadar sizi bir süre daha burada tutmak zorundayım. | Open Subtitles | ...أمّا الخبر السيء هو أنكم ستبقون هنا لفترة أطول قليلاً حتى نذهب إلى الخارج و نتأكد بأنّ كل الأمور على ما يرام |
Her şeyin yolunda olacağına söz vermişti. | Open Subtitles | وعدتني بأنّ كل شيء سيكون على ما يرام |
Pope'a Her şeyin bugün bu bataklıkta bittiğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك أن تخبر "البابا" بأنّ كل شيئ سينتهي اليوم في هذا المستنقع. |
gülümsemeyi ve cesur olmayı denedim... Her şey yolundaymış gibi davranmaktan.. | Open Subtitles | لقد سئمتُ من الإبتسام ... و كوني شجاعة و التظاهر بأنّ كل شيءٍ على ما يرام |