Ne yemek yiyebiliyorum, ne uyuyabiliyorum, bu davadan Başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الأكل لا يمكنني النوم لا يمكنني التفكير بأي شيء آخر |
Eğer Başka bir şey denersen sana parçalar halinde postalarım. | Open Subtitles | وإن حاولت القيام بأي شيء آخر سوف أرسلها إليك قطعاً! |
Başka bir şey söylemeden önce... benim için bazı ayarlamalar yapacaksın. | Open Subtitles | قبل أن أخبرك بأي شيء آخر عليك أن تقوم بعمل بعض الترتيبات لي أي نوع من الترتيبات؟ |
Aklıma Başka bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بأي شيء آخر يكفى هذا اليوم |
O zamanlar çok meşguldüm, başka hiçbir şey düşünecek vaktim yoktu. | Open Subtitles | .خلال ذلك الوقت لقد كنت مشغولة جداً لافكر بأي شيء آخر |
Aklıma Başka bir şey gelmiyor. Bugünlük bu kadar. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بأي شيء آخر يكفى هذا اليوم |
Negatif basınç testini yapacağız, Biz Başka bir şey yapmadan önce. | Open Subtitles | سنُجري اختبار الضغط السلبي قبل أن نقوم بأي شيء آخر. |
Ama seni görünce, aklıma Başka bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن عندما أراك لا استطيع التفكير بأي شيء آخر |
Aylarca o saat üzerinde çalışmaktan Başka bir şey yapmamış. | Open Subtitles | لشهور, لم ينشغل بأي شيء آخر سوى تلك الساعة |
Burada bir anlam ifade etmeyen bir şeyle aklınıza Başka bir şey gelecek olursa, beni arayın. | Open Subtitles | . . شئ ما غير مفهوم هنا اذا فكرت بأي شيء آخر إتصلي بي |
Belki ama sen yanımda olduğun zaman Chloe, Başka bir şey düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | نعم, ربما يجدر بي ذلك و لكن عندما تكوني بالقرب مني, كلوي فلا يمكنني أن أفكر بأي شيء آخر |
Kuşkusuz. Demeye çalıştığım, hayatınla ilgili Başka bir şey yazma imkânın varsa başka ne olursa bence onu yazmalısın. | Open Subtitles | لكن ما أقوله إذا أمكنَ أن تقوم بأي شيء آخر بحياتكَ الآن، أيّ شيء على الإطلاق |
Hayır, bundan kurtulmama yardım edeceğine söz vermeden sana Başka bir şey anlatmayacağımı söylüyorum. | Open Subtitles | لا ، لقد قلت بأني لن أخبرك بأي شيء آخر حتى تعدني بأنكَ ستساعدني على الخروج من هنا |
Aklıma Başka bir şey gelirse, sizinle irtibata geçerim. | Open Subtitles | إن فكرت بأي شيء آخر سأبقيك على علم به، لدي موعد آخر الأن. |
İstediğin yere oturup etrafı incelemen umurumda değil de, ...Başka bir şey yaparsan umurumda olur. | Open Subtitles | لا أمانع لو جلست بأي مكان وراقبت, ولكن أمانع لو قمت بأي شيء آخر. |
Hayır anne. İstemiyorum. Başka bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | .كلاّ، أمي، لا أريد ذلك أنا لا أعلم بأي شيء آخر |
Eylemimiz dağıldı çünkü bir arada tutan idealizmden Başka bir şey değildi. | Open Subtitles | تجزّأت حركاتنا لأنها لم تكن لأنّها لم تتمسّك معًا بأي شيء آخر سوى المثاليّة |
Çiftlikte çok korkuyordum. Korkudan Başka bir şey hissetmeye zaman yoktu. | Open Subtitles | هناك في المزرعة، كنت خائفة جدًا لم يكن هناك وقت لتشعر بأي شيء آخر |
Onu gördüğüm andan itibaren, Başka bir şey düşünemedim. | Open Subtitles | من اللحظة التي رأيتها فيها، لم أستطِع أن أفكّر بأي شيء آخر |
Bence siz, zevkten başka hiçbir şey arzulamıyorsunuz. | Open Subtitles | اعتقد بأنك لاترغبين تقريبا بأي شيء آخر سوى المتعة |
Lütfen, ona benim çocukluğum hakkında sıkıcı hikayeler anlatma ve lütfen, genelde yaptığın gibi beni utandıracak başka hiçbir şey yapma. | Open Subtitles | من فضلك لا تقولي له أي قصص ممله عني وأنا صغيرة ومن فضلك لا تقومي بأي شيء آخر تقومين به عادة لإحراجي |