"بإحكام" - Traduction Arabe en Turc

    • sıkıca
        
    • sıkı
        
    • sımsıkı
        
    • hava
        
    • İyice
        
    • sağlam
        
    • şekilde
        
    • gergin
        
    Sonra başka bir lastik de testis torbasına sıkıca tutturulur. TED ومن ثم يتم تطبيق آخر الشريط إلى كيس الصفن، بإحكام.
    Eğer parmağının etrafına bir teli sıkıca dolarsan parmağını morartabilirsin. Open Subtitles لو ربطت خيطاً حول إصبعك بإحكام فسيتحول إلى اللون البنفسجي
    Güzel bacaklarını size dolayıp sıkı sıkıya tutarken, size bakması sizin ona bakmanız. Open Subtitles عندما تلف ساقيها الجميلتين حولك بإحكام وتستمر بذلك, وتحدق إليك وأنت تحدق لها
    Her biri DNA'nın sıkı sarılmış bir molekülüdür, ünlü ikili sarmal. Open Subtitles كل منها هو جزيء حمض نووي ملفوف بإحكام اللولب المزدوج الشهير
    sımsıkı sar ki kaçamayayım. Open Subtitles امسكني بين ذراعيك، بإحكام شديد.. كما لوأنك تريد ان تؤذيني
    Bu avluların hava almayacak şekilde kapalı yerler olmadığını görüyorsunuz. TED وكما ترون فإن تلك الساحات ليست أماكن مُغلَقة بإحكام.
    Ceketini sıkıca kavradı -- kanı gizlemek için bağladı. TED شددت على سترتها في الحقيقة، هي شدت سترتها بإحكام حولها لتغطية الدم
    Biraz kadınsı gelirdi bana, bir elbise gibi, bu çanta gibi pantolon parçası var, düşmesinin yaratacağı utançtan korunmak için gerçekten de sıkıca bağlamanın gerekiyor TED كنت أشعر بالغرابة منها لانها يبدو و كأنها فستان إناث ولديها جزء فضفاض كان يجب ربطه بإحكام من هنا لتجنب الإحراج إن سقطت
    Olası bir rahatlama pencereye uzanan hayaletimsi bir kadın tarafından sıkıca tutulan lambadan geliyor. TED ينبعث بعض الارتياح المُحتمل من مصباح تحمله امرأة شاحبة بإحكام خارج نافذتها
    Bu düşünceyle özümsediğim utancın filizlerinin içimde nasıl sıkıca sarıldığını gördüm. TED وبهذا التفكير، استطعت أن أرى كيف ملفوفة بإحكام في محلاقتي التي بطنت الخزي الذي كنت عليه.
    Tamam onu taze ve güzel durması için sıkıca tutun kalbinizede yakın dursun şöylece. Open Subtitles لفها بإحكام لتبقى طازجة وابقها قريبة من قلبك
    Şimdi ayağını kaldır ve kuyruğunu sıkıca bük. Open Subtitles الآن شد سيقانك فوق الى الأعلى ولف ذيلك بإحكام ولف كل جسمك
    Yani bu iptalden ne sorumluysa tempo nedenselliği ile sıkı bir ilişki içerisinde. TED أيا كان المسؤول عن هذا الإلغاء فالأمر مقرون بإحكام مع الإيقاع السببيّ.
    Bu katman normalde alttaki kemiğe çok ama çok sıkı bağlıdır ve içinde kök hücreler bulunur. TED وتلك الطبقة بالعادة وبشكل طبيعي ملتصقة بإحكام شديد إلى العظم، وهذه الطبقة تحتوي على خلايا جذعية داخلها.
    Bu çok sıkı kontrol edilen sistemde bile yönetim bazen aksar. TED لكن حتى في هذا النظام المُدار بإحكام تُخطئ الإدارة أحيانًا.
    Yeni kız veya erkek arkadaşınız sizi, aile ve arkadaşlarınızdan, savunma sisteminizden uzaklaştırıp sizi kendisine daha sıkı bağladığında soyutlanma gizlice içeri girer. TED تزحف العزلة عندما يبدأ صديقك أو صديقتك الجديدة بإبعادك عن أصدقائك وعائلتك، نظام الدعم الخاص بك، ويربطك بإحكام به.
    Paul, yan komşusunun gölgeliklerinin sıkı sıkıya kapalı olduğunu söylüyor. Open Subtitles بول يقول ان ستائر المنزل المجاور مسدلة بإحكام
    Üçlü salto yaparken küçük bir top gibi sımsıkı durmalısın. Hadi, bir daha deniyoruz. Open Subtitles عندما تقوم بأداء الدورة الثلاثية عليك الاستدارة بإحكام ، لنؤديها مرة أخرى
    Elbiseleri, battaniyeleri ve çarşafları sımsıkı sarıp kapalı bir yere koyun. Open Subtitles نضع كل الملابس والاغطية والفرش في مكان مغلق بإحكام
    hava geçirmez, bakteri korumalı, sabit nem ayarlı. Open Subtitles مغلق بإحكام ، ومبعد عن الحشرات والرطوبة ثابتة
    Hepsi süngülerini iyice kontrol ettiler. Open Subtitles كلّهم يتأكدون من أن حرابهم مُغلقة بإحكام
    Hayır, aslında tek tek metal çubukları birleştiriyorlar. sağlam bir şekilde hazırlıyorlar. Open Subtitles لا، بالمزاليج في الحقيقة بالمزاليج الطويلة، ثبتوها بإحكام
    Ağzı avının etrafında gergin bir şekildeyken yılan normal bir şekilde nefes alamaz. Open Subtitles ومع تمدد وإتساع الفم بإحكام حول الفريسه لا يستطيع الثـعبان التنفس بطريقه طبيعيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus