İngiliz Dışişleri'nin, ABD Dışişleri'ni niye idare edemediğini şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله الآن أننى أفهم تماماً لماذا وزارة الخارجية دائما فوضوية في علاقاتها بإدارة الدولة |
Aile şirketimizi o yönetiyor, buna şimdi birde şarapçılık ekledi. | Open Subtitles | يقوم بإدارة تجارة عائلتنا,والتي تتضمّن حالياً مصنعاً للخمور |
Bu bölümü yönetmek için izninizi istiyorum. İzin verir misiniz? | Open Subtitles | أريدك أن تأذن لي يا (مايكل) بإدارة هذه الجلسة، أتسمح؟ |
Ne yazık ki, kardinalin başı insanları yönetmekle aşırı derecede meşgul, başrahibe. | Open Subtitles | من المحزن يا رئيسة الدير عمل الكاردينال مغمور بإدارة الرجال |
Sonra anladık ki suikast, hükümetin içinden yönetilen mevcut yönetimi devirmek için hazırlanan daha büyük bir planın parçasıymış. | Open Subtitles | وأدركنا حينئذٍ بأن الاغتيال كان جزءاً من مخططٍ كبير من داخل الحكومة للضفر بإدارة الحكومة |
Şimdi, Agra yakınında, sığır yemi ve tohum satan bir dükkan işletiyor. | TED | والآن يقوم بإدارة مخزن لعلف الماشية ومخزن للحبوب قرب اقرا. |
Adam orada ruhsatsız bir timsah parkı yönetecek. | Open Subtitles | حيث سيقوم بإدارة حديقة تماسيح غير مرخصة. |
Onuncu basamağa girene kadar bir Fortune 500 şirketi yöneteceğim. | Open Subtitles | وسأقوم بإدارة ثروة 500 شركة حتى تصل أموالها إلى 1 بليون |
Okul idare kurulundaki o dediğim dedik pislikler, hangi hakla Callie Roberts'in etik değerlerini yargılıyor? | Open Subtitles | هل هؤلاء الأوغاد البؤساء بإدارة التعليم لديهم الحق أن يصدروا حكماً أخلاقياً على كالي روبرتس؟ |
Acemi birliğini neden idare etmek isteyesin ki? | Open Subtitles | من بين كل الأشياء , لما عساكِ ترغبين بإدارة معسكر الغنيمه؟ |
Ve, o zamandan beri, koruyucu depoyu yönetiyor. | Open Subtitles | إذاً قام الوصي بعد ذلك بإدارة المستودع والإشراف عليه. |
- Bir yıl sonra, şehri biz yönetiyor olacağız. | Open Subtitles | بعد سنة من الآن، ستقوم بإدارة هذه المدينة |
Vatanımda ise, bakanlığı yönetmek benim için bir keyifti. | Open Subtitles | وهنا في المنزل, كنت سعيدة بإدارة القسم |
Çünkü azıcık ülkeyi yönetmekle meşgulüm. | Open Subtitles | و ذلك لكوني مشغولٌ قليلًا بإدارة هده البلاد |
Şirketim çeşitli şirketler için stratejik risk yönetimi hizmeti sunuyor. | Open Subtitles | شركتي تتخصص بإدارة المخاطر الاستراتيجية للشركات حول المدينة |
Çok başarılı genç bir kadın köpek bakım merkezi işletiyor. | Open Subtitles | امرأة شابّة، ذات إنجازات عالية، ينتهي بها المطاف بإدارة مركز لرعاية الكلاب. |
Diğer her şey bir yana, pek çok insan kendi hesaplarını yönetecek yeterli tecrübeye sahip değildir, çok az yatırım yaparlar. | Open Subtitles | وهو أن كل شيء متساوي وأغلب الناس ليس لديه خبرة بإدارة حسابه النقدي وبالأحرى إستثماره |
Bu ekibi ayrı emirler, ayrı bütçe ve yeni kurallar ile yöneteceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بإدارة هذه الفرقة تحت تفويض منفصل، وتمويل منفصل، ومجموعة جديدة من القواعد. |
Birazcık serbest "dj" işleri yapıyorum ama biliyorsun şu anda sadece taksi kullanıyorum. | Open Subtitles | آوه, أقوم بإدارة موسيقية للحفلات ولكن حاليا أقود سيارة أجرة |
AFIS, TSA ve Göçmen Bürosu Sistemi'nde sürücünün parmak izleriyle kutuda bulduklarımızı taradım ama hiçbir şey çıkmadı. | Open Subtitles | قمت بالبحث عن البصمات للسائق على الصندوق و على الأصابع بإدارة النقل ودار الهجرة بيد أنّي لم أعثر على شيء |
Babam başka bir kadın için evi terk ettikten sonra annem kafeyi işletti ve beni tek başına büyüttü. | Open Subtitles | ..بعد أن رحل عنا من أجل إمرأة أخرى قامت أمي بإدارة هذا المقهى الصغير و ربّتني لوحدها |
Biliyor musun, yerleri temizleyişin okulu yönetme şekline mükemmel bir benzetme. | Open Subtitles | أتعلم الطريقه التي تنظف بها هذه الأرضيه هي تشبيه مثالي لطريقتك بإدارة هذه المدرسه |
Bölümü yönetmeyi aklımdan geçirmedim desem yalan olur tabii. | Open Subtitles | لأكون صريحاً معك، سأكون كاذباً إن أخبرتك بأنني لم أفكر بإدارة القسم قبل الآن |
Ona karşı çıkacağım ve hayatımı yönetmesine izin vermeyeceğim yere mi geldik? | Open Subtitles | هذا هو الأمر المتعلق بمجابهته وعدم السماح له بإدارة حياتي؟ |
Bu kasabayı biz yönetiyoruz. Para çeşmesini açık tutmamız gerek. | Open Subtitles | سنقوم بإدارة هذه المدينة ونبقي على تدفق النقود |