Bir vaazı sırasında, beyaz erkeklerden oluşan bir topluluk onu, konuşma yaptığı çadırı ateşe vermekle tehdit etti. | TED | في إحدى عظاتها هدد حشد من البيض المتعصبين بإشعال النيران في خيمتها التي كانت تتحدث فيها. |
Çünkü tatlım, eşyaları ateşe veriyorsun. | Open Subtitles | لأنك عزيزتي ,تستمرين بإشعال الحريق بالأشياء |
Walt mangal yakıp, bir kaç film kiralayacak. | Open Subtitles | سيقوم والت بإشعال النار للشـواء و إستـئجار بعض الأفلام |
Şu para için torba bulacağım. Tekrar yakmayı aklından bile geçirme. | Open Subtitles | سأجلب حقيبة لهذا المال لا تفكر بإشعال واحدة آخرى |
Öncelikle sandalyenin altında küçük bir ateş yakacağım ve testislerini kızartacağım. | Open Subtitles | حسناً، سوف ابدأ بإشعال حريق صغير تحت مقعدك، وأشوي خصيتيك. |
Soğuk olduğunda, evlerimizin önünde veya çatısında ateş yakarız. | TED | وعندما يكون الجو بارداً نقوم بإشعال النار أمام أو على أسطح منازلنا. |
Etrafta kimse yoktu, ben de bir sigara yaktım. | Open Subtitles | لم يكن هناك أحداً من حولي وقمت بإشعال سيجارة |
Isınmak için ateş yakmış ve kontrolden çıkmış. | Open Subtitles | لقد قام بإشعال النار للتدفئة وخرج الأمر عن يده |
Onu yakarak cinayet soruşturmasına müdahale ettin. | Open Subtitles | حسناً، بإشعال هذه النار فأنت تتدخل في عملية سير التحقيق في جريمة القتل الحالية |
Burada mum yakmamıza izin yok. | Open Subtitles | مهلاً,مهلاً, ليس مسموح لنا بإشعال الشموع هنا |
Federalleri motoru ateşe vermen konusunda nasıl idare ettin peki? | Open Subtitles | كيف جعلت المباحث تسمح لك بإشعال تلك الدراجة ؟ |
Yaptığım hatanın cezası olarak arabasını ateşe vereceğim. | Open Subtitles | سأقوم بإشعال سيارته بالنار لأعاقبه على خطأي. |
İçeri girmeme izin ver yoksa burayı ateşe verip seni öyle çıkartırım. | Open Subtitles | و إلا سأقوم بإشعال النيران و أجبرك على الخروج مختنقًا بالدخان |
Onu bir şişe şarapla Montauk'a götürürdüm ve kumsalda ateş yakıp uyurduk. | Open Subtitles | تعرفين, مع زجاجة نبيذ. وسنقوم بإشعال النار وننام على الشاطئ. |
Şimdi de bir ateş yakıp kendime bir ziyafet çekeceğim. | Open Subtitles | ودقيقتان والآن ، سأبدأ بإشعال ناري الخاصة |
O sigarayı yakmayı düşünmeyin bile, Bayan Venable. | Open Subtitles | لا تفكرى حتى بإشعال هذه اللفافة سيدة "فانيبل" |
O sigarayı yakmayı aklından bile geçirme, Bayan Venable. | Open Subtitles | لا تفكرى حتى بإشعال هذه اللفافة سيدة "فانيبل" |
Sana ateş yakacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإشعال نار لك |
- Sonra ben sigortaları yakacağım. | Open Subtitles | ثم سأقوم بإشعال الفيوز |
Baba, hayatım boyunca bir daha hiç ateş çıkarmayacağım. | Open Subtitles | أبي ,أنا لن أقوم بإشعال نار أخرى في حياتي |
Tabi düşünmeden, sinirlerimi yatıştırmak için bir sigara yaktım. | Open Subtitles | لذلك وبدون تفكير قمت بإشعال سيجارتي لتهدئة أعصابي .. |
Komşusunun garajını yakmış. | Open Subtitles | قام بإشعال مرأب جاره |
Üzüntülü gününde, dadın seni neşelendirir, ışığı yakarak. | Open Subtitles | عندما يكون يومك مظلما والمربية تجعله مشرقا بإشعال النور |
Haydi, müdürle konuştum. Kumsalda ateş yakmamıza izin verecek. | Open Subtitles | لقد تحدث مع المدير، إنه سيسمح لنا بإشعال نار على الشاطىء |
Eğer ereksiyonunun geçmesini istiyorsan, bir kibrit yak, alevi söndür ve sıcak közü bileğine bastır. | Open Subtitles | إذا أردت أن يزول الإنتصاب, عليك بإشعال عود ثقاب... توقد ناراً و تأخذ جمرةً حارة و تضعها على رسغك |