İdamlarını sen verdin. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد أمرت بإعدامهم, أتتذكر ذلك؟ |
İdamlarını sen verdin. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد أمرت بإعدامهم, أتتذكر ذلك؟ |
Jack sürekli senin idamlarını verdiğin konusunda saçmalayıp duruyor. | Open Subtitles | تفوه (جاك) بجميع أنواع الهراء عن أمرك بإعدامهم |
Bu son uyarıdır. İsteklerimiz yerine getirilmezse onları 76 saat içinde idam edeceğiz. | Open Subtitles | ،هذا تحذير أخير ...سوف نقوم بإعدامهم خلال 76 ساعة |
Hepsini idam ettirecek. | Open Subtitles | سيقوم بإعدامهم جميعاً |
Başkan Logan ve Başkan Suvarov bu uzlaşmanın iptaline dair, birlikte demeçte bulunmadıkları müddetçe idâm edilmeleri emri vereceğim. | Open Subtitles | إذا لم يقم كلا الرئيسين لوجان .. و سوفاروف بخطاب مشترك لإلغاء هذا الإتفاق سأمر بإعدامهم |
Bir yabancıyı canlı ele geçirirseniz onu savaş alanında mı infaz ediyorsunuz? | Open Subtitles | عندما تقبض على مقاتلين أجانب أحياء، تقوم بإعدامهم في ساحة المعركة؟ |
- Tate onların idamlarını verdi. Mitchell onları kurtardı | Open Subtitles | -تيت) أمر بإعدامهم, و (ميتشل) أنقذهم) |
Pittman'ı tanıyan herkesi toplayıp kasaba meydanına götürerek idam etmeye başlasak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو أتينا بكل من ...(يعرفهم (بيتمان و أخذناهم إلى ساحة البلدة ثم بدأنا بإعدامهم ؟ |
Başkan Logan ve Başkan Suvarov bu uzlaşmanın iptaline dair, birlikte demeçte bulunmadıkları müddetçe idâm edilmeleri emri vereceğim. | Open Subtitles | إذا لم يقم كلا الرئيسين لوجان ... و سوفاروف بإصدار خطاب مشترك ينكرون فيه هذا المعاهدة سأمر بإعدامهم |
Asıl amacı inceleme yapmak yerine muhaliflerini tutuklamak ve hemen orada infaz etmek! | Open Subtitles | " كمشرف " " ولكنه خالف أوامره وقام بإعتقال المسؤلين الشرفاء " وقام بلأمر بإعدامهم علي الفور علي الملأ |
infaz etti. | Open Subtitles | قامت بإعدامهم |