"بإعطائي" - Traduction Arabe en Turc

    • verdi
        
    • vererek
        
    • vermişti
        
    • vermekle
        
    • vereceksin
        
    • verdin
        
    • verecek
        
    • vermeye
        
    • veriyorsun
        
    Buradan kaçmaya çalışmadan önce verdi. Open Subtitles هي قامت بإعطائي هذه قبل أن تحاول الهرب من هنا
    Kundakçılık uzmanı sizin adınızı verdi. Hatta altı tanesi verdi. Open Subtitles قام خبير في الحرائق بإعطائي اسمك حسناً، ستة فعلوا ذلك في الحقيقة
    Seçim gününde bana oy vererek değişiklik istediğinizi gösterin. Open Subtitles يمكنكم أن تقوموا باختيار التغير بإعطائي أصواتكم في الإنتخابات
    Ben çocukken babam bana anatomi mankeni vermişti. Open Subtitles عندما كنت صبياً قام والدي بإعطائي نموذج مرئي لرجل
    Bana boş kâğıt vermekle büyük bir risk aldın. Open Subtitles لقد خاطرت كثيراً بإعطائي ورقة فارغة
    Karşılığında, bu erkek hemşirenin bana iğneyi vurmasına ve bu işi bitirmemize izin vereceksin. Open Subtitles وبالمقابل ستسمحين للممرض بإعطائي تلك الحقنة لننتهي من هذا الأمر
    O müzik kutusunu parçalayıp inceleyeceğimi düşünmediğin için bana verdin. Open Subtitles أقمت بإعطائي صندوق الموسيقى ذاك لأنك لم تظن بأني قد أفككه وأتفحصه؟
    Medyum buradayken bana bir kaç stoklama ipucu verecek mi? Open Subtitles هل سيقوم العراف بإعطائي نصائح حول الأسهم بما أنه هنا
    Çünkü çocuklar ele verdi. Open Subtitles بسبب قيام الطفلين بإعطائي المكان , بالإضافة
    Çünkü çocuklar ele verdi. Ayrıca okaliptüs kokuyorlardı. Open Subtitles بسبب قيام الطفلين بإعطائي المكان , بالإضافة
    -Seni gördüğüme sevindim. Önce şaka yapıyor sandım. Bana başka sözleşmeler verdi. Open Subtitles في البداية، ظننته يمزح بإعطائي المزيد من العقود للتوقيع
    Otel müdürü, kredi kartı bilgilerini verdi. Open Subtitles حسناً، قدم المدير بإعطائي معلوماته بطاقته الإئتمانيّة،
    Bana Atlantis'in adresini vererek başlayabilirsin. Open Subtitles يمكن أن تبدئي بإعطائي عنوان بوابة أتلانتس
    Her neyse, neden bize ekibinin bu bölgedeki operasyonları hakkında bilgi vererek başlamıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تبدأ بإعطائي بعض الأفكار عن مالذي تقوم به وحدة المهمات الخاصة بك في هذه المنطقة ؟
    Bana gerçek vererek bana güven yok çünkü ben bunu almak için bir şey istiyorsanız, sizinle buradayım, ama sahte silah Open Subtitles أنا هنا معك، إذا تريد شيئاً خذه، لكن الأسلحة مزيفة لأنهم لا يثقوا بإعطائي الحقيقية
    İçkiliydim ve biri bana MDMA vermişti... Open Subtitles كنتُ ثملة, وقام شخص بإعطائي الميثيلين و...
    Bana boş kâğıt vermekle büyük bir risk aldın. Open Subtitles لقد خاطرت كثيراً بإعطائي ورقة فارغة
    Bana bir şans vereceksin ve kendi payımı çıkaracağım. Open Subtitles أنت تقوم بإعطائي فرصة فحسب، وأنا سأبذل جهدي لاستحقاقها
    Sen bana ikinci bir şans verdin ve bunun için sana teşekkür etmekten vazgeçmeyeceğim. Open Subtitles لقـد قمتِ بإعطائي فرصة ثــانية وأنـا لن أتوقف أبــداً عن شكركِ على ذلــك
    O muhteşem doktor da o içecekten verecek bana. Open Subtitles وذاك الطبيب اللطيف سيقوم بإعطائي ذلك الشراب
    Bana ahlak derleri vermeye kalkmayacaksın değil mi? Open Subtitles لا تريدين البدء بإعطائي ، دروس أخلاقية أكذلك ؟
    Hayır, bir sürü sebebim var, ve bana dahasını da veriyorsun. Open Subtitles لا، عندي الكثير من الأسباب وأنت تستمرّ بإعطائي أكثر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus