Ben de bir zamanlar Sara adında bir kadına aşıktım. | Open Subtitles | لقد كنت عاشقا عندما كنت بمثل عمرك بإمرأة تدعى ساره |
Ben de bir zamanlar Sara adında bir kadına aşıktım. | Open Subtitles | لقد كنت عاشقا عندما كنت بمثل عمرك بإمرأة تدعى ساره |
Bence bu olay, hayvanat bahçesinde isimsiz bir kadınla görüşmenin tehlikelerini gösteriyor. | Open Subtitles | ان أردت رأيي فهي تبدو خطرة مثل أن تلتقي بإمرأة في الحديقة |
Bir gün Herkül, bir gün hiçbirine benzemeyen bir kadınla tanışacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما، هرقل أنت ستجتمع بإمرأة على خلاف أي واحدة أخرى |
Bayanlar, işte Quality kadını. | Open Subtitles | يا سيّدات، متّعوا أعينكم بإمرأة مجلة الجودة. |
Ama ne kadar garip ki, nefret ettiğin bir kadını sanki onu sevmişçesine saplantı haline getiriyorsun. | Open Subtitles | أن تصبح مهووساً بإمرأة تكرهها كما لو أنك تحبها |
Sendeki yeteneklere sahip bir kadının nelerle başedip nelerle, başedemeyeceğini bilemem. | Open Subtitles | لن أشكك بإمرأة بمهارتك يمكنها أو لا يمكنها أن تتعامل معه |
Yaşıtım ve oyun arkadaşım olan kocam... ..artık başka Kadınlarla birlikte. | Open Subtitles | زوجى وسيدى العزيز, ورفيق اللعب لى فى طفولتى, لقد إرتبط بإمرأة أخرى. |
Babamın annemizle tanışmadan önce bir kadına âşık olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين أن والدنا كان مغرما بإمرأة قبل أن يلتقي أمنا |
Birlikte geleceğimiz olamayacak bir kadına takılıp kaldım, diğerinden daha tuhaf, ve fazlaca anormal olan. | Open Subtitles | لقد كنت مهووسا بإمرأة واحدة لا يمكننى قضاء مستقبل حقيقى معها بإستثناء مستقبل غريب جدا معها |
Dışarıda kocaman bir dünya varIVe ben bir kadına baglı kalamam. -Yani olamaz. | Open Subtitles | والعام مفتوح أمامى ولن يمكننى أن أنشغل بإمرأة واحدة فقط |
İnternette gördüklerime dayanarak söylüyorum adamın kadına yaptığı en berbat şeyi izleyebilmek için diğerleri para ödüyor. | Open Subtitles | يعتمد على من سيرونه على البث ، أمر مريع ما فعله رجل بإمرأة أن رجالا آخرين دفعوا مالاً ليشاهدوا |
Ona, bir erkek yerine bir kadınla beraber olduğumu söylediğimde, inanmamış gibiydi, ve bana ebeveynlerimin tepkileriyle ilgili bir çok soru sordu ve de çocuk sahibi olamayacağım için üzgün olup olmadığımı. | TED | عندما شرحت لها أنني مرتبطة بإمرأة بدلا من رجل، إنتابتها الشكوك، وطرحت الكثير من الأسئلة بشأن ردة فعل والدايّ وسواء إن كنت حزينة أم لا لكوني لن أتمكن أبدا من إنجاب أطفالا. |
Tabii, onlara bulunması çok zor bir kadınla birlikte olduğumu bu yüzden de sıradan kadınlara ayıracak vaktim olmadığını söyleyebilirdin. | Open Subtitles | نعم، يجب أن تخبريهم أنني مرتبط بإمرأة من الصعب جداً أن تجدها والتي تحفظني بعيداً عن السيدات اللاتي تجدهن في كل مكان |
Biliyorsun, bir kadınla olduğum her kez bir şey olur. | Open Subtitles | أتعرفين، حينما ارتبط بإمرأة يحدث ذلك دائماً |
Ben bir kadının isteği üzerine bir başka kadınla evlenen bir erkeğim. | Open Subtitles | لقد تزوجت بإمرأة لأن إمرأة أخرى طلبت منى ذلك. |
Bir kadını çekici bulabileceğime inanmak gerçekten o kadar zor mu? | Open Subtitles | أنها جميلة جيبز : هل من الصعب التصديق يا كايت أنني يمكن أن أعجب بإمرأة |
Erkekler, bir kadını karşılamadıkları takdirde, gecikmeleri pek merak etmezler genelde. | Open Subtitles | الرجال عادة لا يرهقون أنفسهم بالإنتظار إلى هذا الوقت المتأخر إلا إن كانوا سيلتقون بإمرأة |
Evet bir kadını karşılıyorum. Ama kız arkadaşımı değil. | Open Subtitles | نعم، سألتقي بإمرأة لكنها ليست مجرد صديقـه |
Yani ben yukarıda uyurken evimden evli bir kadını mı arıyor? | Open Subtitles | إذاً هو يتصل بإمرأة متزوجة من منزلي بينما انا في الدور العلوي نائمة ؟ |
Ve bir kadının boğazını sıkıp onu yere fırlatacak... kadar güçlüsün, değil mi? | Open Subtitles | قوى بالقدر الكافى لتمسك بإمرأة وتليقها على الأرض ؟ |
Kadınlarla tanışmak kolay bir şey değil. | Open Subtitles | أربعة عشر ساعة يومياً ليس سهلاً الإلتقاء بإمرأة |
Nereye giderse gitsin, uğradığı her tezgahta, tanımlanamaz derecede çirkin bir kadın yüzünde sadakat dolu bir gülümseme ile onu takip ediyormuş. | TED | وكلما ذهب لأحد العارضين كان متبوعا عن قرب بإمرأة مبتسمة قبيحة لدرجة لا يمكن وصفها. |