"بإهدار" - Traduction Arabe en Turc

• ziyan
• boşa
• harcayamam
• harcamak
• harcıyorsun

Hayır, kimseye zararı yok. Okumu ziyan edemem. Adam seçimini yapmış, pes etmiş.
لا، إنه لن يؤذي أحداً، لن أقوم بإهدار سهم أيضاً، لقد إختار الإنتحار

Bu güzel yemekleri ziyan etmenin sırası mıydı?
ماذا نفعل بإهدار هذا الطعام الجيّد؟

Ne senin zamanını boşa harcayayım ne de benimkini. Ben yapmadım.
لا أرغب بإهدار وقتك، ولا أجرؤ على إهدار وقتي لم أفعلها

Senin sevmediğin bir şey yaptığımda, vaktini benimle boşa harcadığını düşünüyor musun?
أخبرني عندما لا بعجبك ما أفعله لكي لا أقوم بإهدار وقتي

Ancak paramı sonsuza kadar Kerkenez'e harcayamam.
و لكني لن أقوم بإهدار كافة أموالي على الصقر للأبد

Ancak bunlar yoksa, serseri ve köle olarak gücünü, seçilen birkaçının yararına harcamak zorunda olarak görülüyordu.
لكن دون غيرة , فقد كان بمثابة متشَرد ولطيف ويقوم بإهدار طاقته من أجل إرضاء القليل

Karım dışarıda hayatta kalmak için uğraşıyor. Neden vaktimi harcıyorsun? Bekle, ne?
زوجتي في الخارج تُقاتل من أجل حياتها، لمَ تقومين بإهدار وقتي؟

Potansiyelinin ziyan olmasına izin vermeyeceğim.
فلن أسمح لك بإهدار طاقتك

Sadece kendi zamanımı ziyan edeceğim.
سأقوم بإهدار وقتي فحسب

Sınıfımda boşa yer kapladın, burada boşa yer kaplıyorsun... ve hapiste de boşa yer kaplayacaksın.
لقد أهدرت مكاناُ في فصلي الدراسي و أنت تُهدر مكاناً هنا و الآن و سوف تقوم بإهدار مكان عندما يزجونك في السجن

Ya kaçırdığımız bir şeyler var, ya da vaktimizi boşa harcadık.
لابد أنه شيئ آخر أو أننا فقط قمنا بإهدار وقتنا

Tüm hayatımı boşa geçirmişim.
لقد قمت بإهدار حياتي,

Vaktimi boşa geçirmek konusunda rahat değilim.
لستُ مرتاحاً بإهدار الوقت

Sıcak bir gelişme yoksa kaynaklarımızı harcayamam.
لا يمكنني السماح بإهدار الموارد لو إختفى الأثر.

Buradaki zamanımı kaçıkça rüyalarımı tarif ederek harcayamam.
النظرة , l لا يستطيع الإستمرار بإهدار ساعتي هنا وصف الأحلام المجنونة.

Sizin gibi değilim çocuklar. Zamanımı böyle harcamak...
أنا لا أتسلى بإهدار الوقت مثلكِ

Hem kendi zamanını hem de benimkini harcıyorsun yalnızca.
أنت فقط تقوم بإهدار وقتي و وقتك