Eğer çocuklarını kaçırırsak gelir kapımızı çalarsın, sana onları geri veririz. | Open Subtitles | نحن جيرانك ادا سقنا اطفالك ,فقط اطرق بابنا وسوف نعيدهم لك |
Deniz kuvvetlerinin ön kapımızı çalmasıyla telefonun çalması ve sesini hattın diğer ucunda duymam arasında geçen süre tam olarak bu. | Open Subtitles | اثنا عشر ساعة، وسبعة وعشرون دقيقة هذا هو الوقت الذي سيستغرقه بين طَرق البحرية على مقدمة بابنا |
Beni bir şeyin geri getirdiğini biliyor ve kapımıza bizi sorgulayacak kimseyi yollamadı. | Open Subtitles | ومع ذلك فلم ترسل أي شخص ليطرق بابنا بحثاً عن أجوبة |
Her kapımıza gelene bir şeyler vermeye başlarsak hiçbir şeyimiz kalmaz. | Open Subtitles | إن بدأنا في وهب الأشياء لكل من طرق بابنا لن يتبقى لنا شيء |
Amacınız sorgulama olsaydı bütün gece direksiyon sallayıp şafak sökmeden kapımızda bitmezdiniz. | Open Subtitles | لم تقُد طوال الليل وتطرق على بابنا فقط لأنك تقوم بمتابعة الأمر |
Akılsızlığın savaşı Kapımızın önüne getirdiği zaman ne kadar dayanacağımızı sanıyorsun? | Open Subtitles | حينما غبائك يجلب الحرب لعتبة بابنا كم سيطول بقائنا برأيك ؟ |
Şok geçirdim. kapı eşiğinde görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فى حالة صدمة, اعنى لم اتوقع ظهوره على عتبة بابنا |
Hem biz zaten okuyamayız ve kapımız da buna değmez. | Open Subtitles | على أي حال، نحن لا نقرأ وهيكل بابنا لا يستحق |
Biz sevişirken kapımızı çaldıklarında çok saygılı olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | عندما قاموا بطرق بابنا أثناء ممارستنا للجنس. |
Kevin Corcoran silahlı polisi kapımızı koruması için gönderdi. | Open Subtitles | أرسل كيفين كوركران شرطي مسلح لحماية بابنا |
Pekâlâ, kimse bizim kapımızı çalmıyor artık. | Open Subtitles | حسنٌ، لاأحد يدقّ يدقّ على بابنا الآن، إنّهم ميّتين بالخارج أكثر من قبل أن يموت الرّجل. |
Sadece diyorum ki her an bir polis kapımıza gelip ailemizi mahvedebilir. | Open Subtitles | انا اقول فحسب قد ياتي شرطي الى بابنا في أحد الأيام و يدمر عائلتنا |
Batılılar kapımıza dayandı ve sen benden plana bakmamı istiyorsun? | Open Subtitles | الغربيين على مشارف بابنا. تريدني أن أنظر إلى المخطّط؟ |
Bu olay böyle dikkat çekmeye devam ederse yakında istenmeyen tüm veletleri kapımıza atarlar. | Open Subtitles | مع كل هذه الضجة التي أحدثها هذا الطفل سنحصل على العديد من الاطفال المزعجين الغير مرغوب فيهم ملقيين عند بابنا |
Elinde suikast listesi olan biri kapımızda ölü bulundu. | Open Subtitles | فرجل ميّت تُرك على عتبة بابنا وهو يمسك لائحة للقتل. |
İstiladan yaklaşık 8 ay sonra kapımızda bitivermişti. | Open Subtitles | بعد نحو 8 أشهر من الغزو، لقد ظهر على عتبةِ بابنا. |
Eski karın Kapımızın eşiğine kamp kuruyor... ..sanki, ayakta uyuyanlar partisinin ev sahibiymişim gibi ve bu keki nasıl pişireceğimi bilmiyorum! | Open Subtitles | لكن فجأة تظهر زوجتك السابقة لتخيم على عتبة بابنا لتقول بأنني المضيفة للحفلة ولا أعرف كيف سأتمكن من الخروج من هذا الشئ |
Kapımızın önünden yüzün kanlar içinde çıkmışsın. | Open Subtitles | بأنّها رَأتْك خرجت من بابنا والدمِّ يملأ وجهِكَ. |
İlk zamanda araçla bizim kapı arasında olacak. | Open Subtitles | الإنقسام الأوّل من الشاحنة إلى بابنا الأمامي. |
İrlanda bizim arka kapımız. Arka kapımızı kapalı tutmalıyız. | Open Subtitles | أيرلندا هي بابنا الخلفي ويجب توصيده |
Polis kapıyı çaldı ve bizi tutuklamak üzere olduklarını söyledi eğer zührevi hastalık demeye devam edersek. | TED | و من هنا طرقت بابنا الشرطة واخبرونا أنهم سيقبضون علينا لو واصلنا ذكر مصطلح الأمراض التناسلية. |
Anne, özür dilerim. kapıda. iki tane korkutucu adam var. | Open Subtitles | أمي, أنا آسفة, هناك رجلان مخيفان عند بابنا الأمامي |
Sanırım dün gece kapının önüne İncil'i bırakan kişi oydu. | Open Subtitles | أظنّها هي من تركت الكتاب المقدّس الغامص على عتبة بابنا ليلة أمس |
Neden sadece Binbaşı Kawalsky'nin küçük yaşama şansıyla yüzleşip insanlığın karşılaşabileceği en büyük düşmanın Kapımızdan postalandığını farketmiyoruz? | Open Subtitles | ماذا لو تقبلنا عدم وجود فرصة للرائد كوالسكي بالنجاة و تقبل حقيقة أن أكبر خصوم البشرية جاء حتى عتبة بابنا |