"بابنته" - Traduction Arabe en Turc

    • kızını
        
    • kızıyla
        
    • kızına
        
    Migrenimi azdırdım. Kanada'daki kızını haftada bir ararmış tuhaf aramalar birkaç arkadaşına. Open Subtitles حتى أصابني صداع, كان يتصل بابنته في كندا مرة أسبوعياً,
    Bu sayede, karısının kafasını kesip kızını asit tankına atan kişiyi bulabilsin diye. Open Subtitles كذلك هو قادر أن يجد الشخص الذي قام بقطع رأس زوجته، و رمى بابنته في سائل حمضي.
    Bu sayede, karısının kafasını kesip kızını asit tankına atan kişiyi bulabilsin diye. Open Subtitles كذلك هو قادر أن يجد الشخص الذي قام بقطع رأس زوجته، و رمى بابنته في سائل حمضي.
    kızıyla evlenmeni önlemek için sana her şeyi yapmaya hazır, ...ki buna seni öldürmek dahil. Open Subtitles و يود فعل أي شيء لمنعك من الزواج بابنته بما في ذالك قتلك
    Meğer senden nefret ediyormuş ve kızıyla evlenmendense sana her şeyi yapmaya hazır, ...buna seni öldürmek dahil. Open Subtitles أتضح أنه يكرهك و يود فعل أي شيء لمنعك من الزواج بابنته بما في ذالك قتلك
    Kendi kızına bunu yapıyor, oldukça ilginç bir adam. Open Subtitles أن يفعل هذا بابنته يجعله رجلًا شيّقًا.
    Ve aynı zamanda, babana da söz vermiştim kızını koruyacağıma dair. Open Subtitles ولكني قطعت لوالدك وعدا اني ساعتني بابنته
    Ayrıca kızını uygun rüzgarı ele geçirmek için kurban ettiği spekülasyonlarının da farkındayız. Open Subtitles نحن مدركين جدا ذلك من تضحّيته بابنته... لضمان ريح مواتية.
    Demirciyi kurtarıp, kızını kendine aşık etmek zorundasın. Open Subtitles عليك ان تنقذ صانع السيوف و تغرم بابنته
    Bu muhtemelen ona kızını falan hatırlattığım için olmalı. Open Subtitles لعل السبب أنني أذكّره بابنته أو ما شابه
    Tabii ki kızını önemsediği takdirde çünkü gerçekten başı dertte. Open Subtitles مالم يكن لا يهتم بابنته لأنه منقطع عنها
    Garrett Jacob Hobbs, karısını öldürmeden ve kızını öldürmeye teşebbüs etmeden önce... Open Subtitles قبل قتل (غاريت جايكوب ... هوبز) لزوجته ... ومحاولته لفعل المثل بابنته
    Kötü oldu bu çünkü kızıyla yeniden bir arada olabilmek için her şeyini verebilecek bir adamla çalışıyorsun. Open Subtitles هذا مؤسف جدًّا، لأنك تعمل مع رجل على استعداد لبذل أي شيء ليجتمع شمله بابنته ثانيةً.
    kızıyla biraz tuhaf bir ilişkisi vardı. Open Subtitles علاقته بابنته كانت مهلهلة وغريبة
    Yönetici Pelletier bugün kızıyla gurur duyardı. Open Subtitles امير البلاط سوف يفخر بابنته اليوم
    Midas, beni kızıyla evlendirerek krallıkları birleştirmek istiyor. Open Subtitles يريد (مايدس) توحيدَ المملكَتَين. عن طريق تزويجي بابنته.
    kızıyla kim ilgileniyor? Open Subtitles منْ يعتني بابنته الآن؟
    kızına yaptıklarımızdan sonra Malick'in Hydra'ya düşman olacağından endişe ediyorum. Open Subtitles بعد الذي فعلناه بابنته أخشى أن ينقلب (مالك) على هايدرا
    kızına bakacağıma dair babana söz verdim. Open Subtitles قطعت وعدا لوالدك انني ساعتني بابنته
    Tanrım hayır, kızına asıldığımı sanıyordum. Open Subtitles ...كلا ظننتُ أنني أتحرش بابنته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus