Sağlam bir kapısı ve kilidi var. Pekâlâ, hemen girişin yanında. | Open Subtitles | مكتب الطبيب فيه بابٌ قويّ وبهِ قفل، إنّه بالقرب من المدخل. |
Eğer otelin arka kapısı olsaydı beni yine ele geçiremezdin. | Open Subtitles | حسناً , لم تكن لتتمكّن مني لو ان ذلك الفندق به بابٌ خلفي |
Oda tamamen kapalıydı bir tane kapısı var, ve hiç pencere yok üstelik silah bulunamadı. | Open Subtitles | الغرفة كانت مُحكمة الإغلاق بابٌ واحد , وبدون نوافذ ولم يعثر على أي سلاح |
Elimizde açılan bir kapı ve sallanan bir lamba var. | Open Subtitles | كل ما تمّ تسجيله هو بابٌ يُفتح ومصباح كهربائي يتأرجح. |
Tamam. Lokantanın hemen güneyinde kırmızı bir kapı var. | Open Subtitles | حسناً، أسفل من المطعم، إنهُ بابٌ أحمر |
Camları kapalı ve bir kapısı var. | Open Subtitles | النوافذ مغطّاة بالألواح و بها بابٌ واحد |
"dağın kapısı kapandı süratlice." | Open Subtitles | * بِسرعةٍ ، بابٌ الجبلِِ أٌغلقَ عليهم * |
"dağın kapısı kapandı süratlice." | Open Subtitles | * بِسرعةٍ ، بابٌ الجبلِِ أٌغلقَ عليهم * |
Çelik güvenlik kapısı mı var? | Open Subtitles | بابٌ أمنيٌّ من الفولاذ؟ |
Bir kapı ve arkasında bir koridor var. | Open Subtitles | إبصق بالخارج ليس هنا... هناك بابٌ للعبور للخارج... |
Yeni kapı ve işçilik. | Open Subtitles | بابٌ جديد. بالإضافة للعمل. |
- Michael, arkamızda bir kapı var. | Open Subtitles | مايكل, هناك بابٌ خلفنا |
Kilitli bir kapı var. | Open Subtitles | لدينا بابٌ غير مقفل |