"بارعاً" - Traduction Arabe en Turc

• iyiydi
• iyi bir
• iyiydim
• iyiydin
• başarılı
• çok iyi
• iyiyse
• iyisin
• usta
• yetenekli
• da iyi
• iyiysen
• iyiymiş
• işte iyi
• kadar iyi

Hepsi çok iyiydi. Şu anda iki kişi bile bulamadın.
كلاً منهم كان بارعاً ليس لديك الآن سوى أثنين

İşte babam böyle durumlarda çok iyiydi, bizi zor durumlardan kurtarırdı hep.
هذا ما كان أبي بارعاً فيه إخراجنا من الأماكن الضيقة

- Üzüldüm çünkü iyi bir dişçiydin. - Hastalarım öksürmemden hoşlanmadı.
ذلك مؤسف ، كنت طبيب اسنان بارعاً لم يعجب المرضى سعالى

O kadar iyiydim ki, bahis oynatanlar bahis oranlarını... bana göre belirlerdi.
كنت بارعاً للغاية, عندما كنت أراهن كان بمقدوري تغيير النسب المطروحة لكل المراهنات

Sen dövüşçülerin korku rüyasıydın, Willie'den çok daha iyiydin.
لقد كنتَ ملاكماً بارعاً أفضل كثيراً من ويلي

Arama ve bir şey yapamadan sinirli sinirli oturma konularında başarılı sayılmam.
لست بارعاً بالبحث أو الجلوس لأتوتر دون أن أفعل شيئاً

Böyle bir işte belki bana ihtiyaç duyabilirsin. Bunu yapan kişi işini çok iyi biliyor.
قد تحتاج إلي في مهمة كهذة أي كان من فعل ذلك,فقد كان بارعاً فية

İşinde iyiydi. Sorumluluk gerektiren bir pozisyondur.
لقد كان بارعاً بذلك فهذه وظيفة تتطلب مسؤولية

Peki, başka kim... bugün işinde çok iyiydi?
حسناً ، من لديه إباهمين وكان بارعاً في عمله ؟

Bernie törenlerde ne kadar iyiyse satış konusunda daha iyiydi.
بقدرما كان بارعاً في خدمة الموتى كان أكثر براعة في البيع

Bilgisayarlar konusunda iyiydi... Ama henüz tam olarak bilmiyordu.
أتعلمان، لقد كان بارعاً في الحواسيب، لكنّه لمْ يكن يعرف ذلك بالضبط.

Zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı.
كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى حسناً؟

Eğer bir insan avcısı değilde iyi bir tüccar olsaydım, seni bir sirke koyardım.
لو كنت بارعاً كرجل أعمال مثل براعتي في صيد المكافأت لوضعتك في السيرك

Zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı.
كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى

Esrar sarmakta hep iyiydim.
لطالما كنت بارعاً في لفّ سجائر الممنوعات

O kadar iyiydim ki, bana 180.000 dolarlık mal vereceklerini söylediler.
كنت بارعاً في هذا، لكنّهم قرّروا أنّ يعطوني بضاعة تُعادل 180 ألف دولار.

Gerçekten denemeden bile su bükmede çok iyiydin.
لقد كنت بارعاً في إخضاع الماء بدون المحاولة حتى

Her zamanki gibi başarılı olmasına dair beklentiler.
التوقعات بأن يكون بارعاً كما إعتاد أن يكون بارعاً على الدوام

Kasaba tellalına ne dersin? çok iyi yaparsın o işi.
ماذا عن مُنادي المدينة ، ستكون بارعاً بذلك

Ve şayet matematiğiniz iyiyse müdür olursunuz. Patronun sağ kolu.
وإن كان الشاب بارعاً في الحساب يصبح مديراً أي ساعد رب العمل الأيمن

Çünkü matematikte çok iyisin ve onur listesinde adın olmalı, tamam mı?
لأنّك بارعاً في الرياضيات ويجب أن تكون في الشرف.

Öldürme konusunda usta ama acıma duygusundan yoksun birine ihtiyacım var.
أحتاجُ شخصاً بارعاً في القتل. خالٍ من الرحمة.

Birileri büro bilgisayarını kullanacak kadar yetenekli görünüyor.
شخصٌ ما أصبح بارعاً في استخدام حاسوب العمل

Elimden her iş gelmez, plan yapmakta da iyi değilimdir.
براحتك لست بارعاً بالأعمال اليديوية، ولست جيداً في رسم الخطط

Bir yıl sonra, onun dediği kadar iyiysen, arabayı sizden 3000 dolara alırım.
بعد سنة، إذا كنت بارعاً كما يقول، سأدفع لك 3,000 دولار مقابلها

Adam iyiymiş.
هذا الرجل كان بارعاً.

Bir hırsızdım, ordu da bu işte iyi olacağımı düşündü.
كنت لصاً لذلك إعتقد الجيش بأنني سأكون بارعاً في ذلك

ne kadar iyi olabileceğiniz asıl önemli olan.
أعتقد أنه ليس فقط مقدار براعتك الآن، بل كيف ستكون بارعاً غداً هو المهم حقاً.