Güzel deri ceketi ve kurşundan hızlı koşan bir arkadaşım var. İmkansızlar konusunda oldukça iyidir. | Open Subtitles | لديّ صديق ذو جلد منيع، ويفوق الرصاص في سرعته، وهو بارعٌ جداً فيما هو مُستحيل. |
Başını belaya sokar ama tekneler konusunda bayağı iyidir. | Open Subtitles | إنّه يتورّط ببعض المشاكل، ولكنّه بارعٌ في العمل على القوارب. |
Elliot başının çaresine bakabilir. Bu konuda iyidir. | Open Subtitles | يستطيعُ إليوت الاعتناء بنفسه هذا ما هو بارعٌ فيه |
Kendisi saklanmakta iyi ama ben de insan bulmakta iyiyimdir. | Open Subtitles | إنّه بارعٌ في الاِختباءِ، لكنّي بارعٌ في إيجادِ النّاسِ. |
Durun tahmin edeyim. Tahmin işinde iyiyimdir. | Open Subtitles | دعني أخمّن أنا بارعٌ في التّخمين |
Sen birçok konuda iyisin evlat. | Open Subtitles | أنت بارعٌ في كثير من الأمور يا ولدي |
Bu oyunda çok iyisin sanırım, öyle mi? | Open Subtitles | وأنت بارعٌ في هذه اللعبة، صحيح ؟ |
Yani gerçekten çok iyiymiş. Ama şu var. Yeni kurbanımız ne keman ne de başka enstrüman çalmıyormuş. | Open Subtitles | أيّ أنّه بارعٌ بحقّ، لكن بالنظر إلى ضحيّتنا الجديدة، فلم تعزف الكمان أو أيّ آلة كانت. |
Kendine gel. Kardeşim yaptığı işte çok iyidir. | Open Subtitles | حسبكَ، اخي بارعٌ جداً في عمله. |
Bobo senin peşinde değil! Bobo benim peşimde ve bu işte çok iyidir, | Open Subtitles | بوبو) لا يطاردك أنت، بل يطاردني) وهو بارعٌ في ذلك |
Bir arkadaşım var, ismi Sorender. Bu tür işlerde oldukça iyidir. | Open Subtitles | لدي صديقاً اسمه (سوريندر) إنه بارعٌ جداً بتلك الأمور |
Havalı bir giriş yapmak her zaman iyidir. | Open Subtitles | بارعٌ دائماً في الاستعراض |
Bilgisayarla aram iyidir. | Open Subtitles | إنّي بارعٌ مع الحواسيب. |
İşi bir mantığa oturttun yani? Yaptığım şeyde iyiyimdir. | Open Subtitles | إذاً لقد نسبتَ ذلك إلى العلم - أنا بارعٌ بما أفعله - |
Hey, artık ben sürebilirim. Bu konuda çok iyiyimdir. | Open Subtitles | سأتولّى الأمر من هنا فأنا بارعٌ في هذا |
Anne, bilirsin konuşmada iyiyimdir. | Open Subtitles | أمي، أنا بارعٌ في الحديث |
Merak etme, iyiyimdir bu işte. | Open Subtitles | لا تقلق، إنّي بارعٌ في ذلك. |
Çok da iyisin. | Open Subtitles | حسناً، أنت بارعٌ للغاية في هذا |
Sana güvenmesini istiyorum. Sen bu işte iyisin. | Open Subtitles | أريدها أن تثق بك، وأنتَ بارعٌ في ذلك |
Duyduğuma göre bu konuda iyiymiş. | Open Subtitles | سمعتُ أنّه بارعٌ في هذا |
İyiymiş bu çocuk, ciddi iyiymiş. | Open Subtitles | إنّه بارع. بارعٌ للغاية. |