Warlow, Vali Burrell'in araştırma tesisine kadar bana eşlik edecek. | Open Subtitles | وورلو سوف يرافقني الى مركز بحوث المحافظ باريل |
Ya, ona, Burrell ve Rawls'ın pisliklerini anlatmama rağmen... temizlik yapmamaya karar verirse? | Open Subtitles | (ماذا لو إنتقدتُ (باريل) و(راولز و قرّر هو ألا يقوم بعمليّة تنظيف ؟ |
O zaman Burrell'i yada eyalet savcısını mı suçlayacaksın? | Open Subtitles | ستقوم بإنتقاد (باريل) و المدّعي العام إذا ؟ |
Her pazar beni Cracker Barrel'e götürüyor. | Open Subtitles | يأخذني إلى كراكر باريل كل صباح اليوم الاحد. |
Ben de Cracker Barrel'a gideyim diyordum, oradaki klimalar çok iyi çalışıyor. | Open Subtitles | كنت أفكر في الذهاب إلى "كراكر باريل"، لأنهم لديهم تكييف هواء رائع. |
Tony'nin bagajındaki kan lekesi Burrel'a ait çıkarsa Marks ve sağ koluna RICO suçlamalarından dava açılacak. | Open Subtitles | إذا كانت الدماء المتواجدة في صندوق توني هي دماء باريل سيوجهون تهم ريكو ضد ماركس وخادمه الأمين |
- Fıçı, araçtan ilk yardım setini getir. | Open Subtitles | باريل ، إذهب واحضر حقيبة الإسعافات الأولية من السيارة |
Burrell herkes oyunu kullanana kadar bu dosyanın geciktirilmesini istiyor. | Open Subtitles | باريل) يريد تعطيل هذه القضية) حتى يصوّت الجميع |
Haklısın. Bunun her yeri Ervin Burrell kokuyor. | Open Subtitles | أنتِ محقة ، يبدو أن (إرفن باريل) هو المسؤول |
Birkaç hata yaptığımı kabul ediyorum Burrell bunların büyüklerinden biriydi. | Open Subtitles | أعترف أني إقترفت أخطاءً أكبرها كان الإعتماد على (باريل) |
Afedersiniz. Ervin Burrell'in maaşına, 50Bin dolar zam mı yapacaksınız? | Open Subtitles | معذرة ، هل قلت زيادة 50 ألف لـ (إرفين باريل) ؟ |
Burrell'i kovmanız, bakanları ve... seçmenlerimden birçoğunu üzer. | Open Subtitles | لأن تنحية (باريل) سيُزعِج شريحة كُبرى من رعيّتي ، بدون ذكر القساوسة |
Söylemek istediğim, eğer Burrell istifa ederse, o mevkiye yerleştirmek isteyeceğimiz en iyi Afroamerikan adayların... ilgisini çekebilecek düzeyde bir maaş olmalı. | Open Subtitles | (برحيل المفوّض (باريل نحن نسعى من خلال زيادة راتب منصب المفوّض إلى جذب أفضل المرشّحين لشغله |
Burrell Emniyet Müdürüm olarak kalacaksa, sokayım böyle işe. | Open Subtitles | اللعنة ، سيتحتّم عليّ التعايش مع (باريل) كمفوضي |
Emniyet Müdürü Burrell, sana sormadan... hiçbir inisiyatif almayacak. | Open Subtitles | (لن تنفّد قرارات المفوّض (باريل إلا بعد موافقِك |
Pekala. Bak. Crate Barrel'a gideriz. | Open Subtitles | حسنًا، انظر، سننزل للأسفل الى محل "كارتي و باريل" |
Alexandria'daki Cracker Barrel'da çalışırdım. Öyle mi? Tabii, tabii. | Open Subtitles | ـ لقد كنت أعمل في "كراكير باريل" بالأسكندرية ـ أجل ، أجل ، بالطبع ، تفضلي |
Crate Barrel hediye çekleri talep ediyoruz... | Open Subtitles | أن ترسلوا لنا بطاقات "كريت آند باريل" كهدية |
Belki Burrel'le çalışması gereken bazı bakanları da ikna edebilirim. | Open Subtitles | وربما إقناع عدد من القساوسة (بأن عليهم التخلي عن (باريل |
Bakanlar Burrel'ı sever, meclis başkanı da öyle. | Open Subtitles | (القساوسة يحبون (باريل كذلك هي رئيسة المجلس |
- Olur da daveti... - N'aber Fıçı? | Open Subtitles | ... ـ وإذا قد حصلت على ـ مرحباً ، باريل |
Ervin'in Belediye başkanına ekmeği kimin yağladını göstermesi ve yıldızı parlayan Cedric Daniels'i götürecek olaylar için yeterli süre. | Open Subtitles | ما يكفي (باريل) حتى يقنع المحافظ الجديد (وكذلك حتى يظهر (سيدريك دانيالز على حقيقته |