Usta, öldürdüğünüz adamın kardeşini, yatağına çağırdı! | Open Subtitles | قام سيدي باستدعاء أخ الرجل الذي قَتلته إلى غُرفته |
Ertesi sabah sadece bir taksi çağırdı. | Open Subtitles | فى الصباح التالى قام باستدعاء سيارة أجرة. |
Biri Flash'ı çağırsın. | Open Subtitles | أحدهم باستدعاء فلاش. |
Asıl şok edici olan ise, Amerikalı bir eyalet valisinin milli muhafız bürosunu çağırmakla tehdit etmesi. | Open Subtitles | الذي يثير الصدمة هو أن محافظًا أميركيًا يهدد باستدعاء الحرس الوطني. |
Ve bana güvenmeye başladığı zaman Kardinal'i tekrar çağıracak. | Open Subtitles | وحين يصغي إليه، سيقوم باستدعاء الكاردينال. أعدك. |
O şeyi buraya mı çağıracaksın? | Open Subtitles | -لن تقومي باستدعاء ذلك الشيء اللعين إلى هنا ؟ |
Polis falan çağırmayacaksın! | Open Subtitles | لن تقومي باستدعاء الشرطة |
Kennedy, Temmuz ayında Kongreden savunma için fazladan ödenek talebinde bulundu ve yedek askerleri kışlalara çağırdı. | Open Subtitles | في يوليو طلب كينيدي من الكونغرس إقرار أموال إضافية للدفاع وقام باستدعاء قوات الإحتياط |
Yanımdaki hasta ambülans çağırdı ve... | Open Subtitles | لذا قام المريض باستدعاء الإسعاف و قامو.. |
Böylece Prens dileğini yerine getirmesi için Arayıcı'yı çağırdı. | Open Subtitles | ولهذا, قام الامير باستدعاء الباحث لتحقيق رغبته. |
- Bayan Marchetti'yi mahkemeye benim ofisim çağırdı. | Open Subtitles | مكتبي قام باستدعاء السيدة ماركيتي |
Reddettiğimde iki kişi daha çağırdı. | Open Subtitles | قام باستدعاء شرطيين اخريين |
Auggie, Senato İstihbarat Komitesi Arthur'u huzuruna çağırdı. | Open Subtitles | أوجى) لجنة مجلس الشيوخ) (قاموا باستدعاء (آرثر |
- Biri ambulans çağırsın. | Open Subtitles | أحدهم باستدعاء سيارة إسعاف ... |
- Biri polis çağırsın. | Open Subtitles | - أحدهم باستدعاء رجال الشرطة. |
Biri ambulans çağırsın! | Open Subtitles | أحدهم باستدعاء سيارة اسعاف! |
O da durmayacağını söyleyince, polis çağırmakla tehdit ettim. | Open Subtitles | وقال أنه لن يتوقف فهدّدت باستدعاء الشرطة |
Hayır. Beni kovup, güvenliği çağırmakla tehdit etti ama ona çaktırmadan yan kapıların birinden sıvışıverdim. | Open Subtitles | لا، لقد طردني وهدد باستدعاء الأمن |
Zararı derhâl karşılanmadığı takdirde Madam Elise jandarmaları çağırmakla tehdit etmiş. | Open Subtitles | مدام إليز هددت باستدعاء الدرك |
Biri polis çağıracak. | Open Subtitles | سوف أحدهم باستدعاء رجال الشرطة. |
Bir gün, Lee Seymour'u çağıracak ve senden kurtulmasını söyleyecek. | Open Subtitles | في يوم ما سيقوم لي باستدعاء سيمور... ويطلب منه التخلص منك |
Sanırım Kruger'in yerine yeni bir avcı çağıracaksın, değil mi? | Open Subtitles | أفهم من هذا، أنكِ ستقومين باستدعاء صياد أخر بدلاً من (كروغر)؟ |
Demek Lucifer'i çağıracaksın. | Open Subtitles | إذاً , أستقوم باستدعاء (لوسيفير) ؟ |
Polis falan çağırmayacaksın! | Open Subtitles | لن تقومي باستدعاء الشرطة |
Henry entübe edilip yüzü örtülene kadar Doktor Yang'i ameliyathaneye çağırmayacaksın. | Open Subtitles | لن تقومي باستدعاء د(يانغ) إلى غرفة العمليات. حتى يتم وضع الأنبوب والستارة الفاصلة ل(هنري). |