Her şey toptan ödenmiş durumda,Visa hariç. O da toptan ödenmez zaten. | Open Subtitles | مدفوع بالكامل باسثناء الفيزا أنتِ لا تدفعين ذلك بالكامل |
Kesinlikle, kokain piposu hariç. | Open Subtitles | بالطبع، باسثناء أنبوب المخدر |
Bu piyano, abimden bana yadigar kalan tek şey tabii kanepeye yerlere duvarlara ve merdivenlere bıraktığı DNA kalıntıları hariç ama onu klonlamayı düşünmediğimden, piyano ondan kalan tek şey oluyor. | Open Subtitles | أعني، هذا البيانو هو آخر ما تبقّى لي من أخي، باسثناء حمضهُ النووي الباقٍ على الأريكة و... على الأرضيّة... على الجُدران، على الأدراج... |
Puding Günü hariç. | Open Subtitles | باسثناء يومَ تقديم حلوى (البودنغ). |