"باطلة" - Traduction Arabe en Turc

    • geçersiz
        
    • hükümsüz
        
    • haksız
        
    • hatalı
        
    • geçersizdir
        
    Korkarım; bütün kontrat ve mevkiileriniz, referandum sonucunda, geçersiz kılınmıştır. Open Subtitles أخشى أن كل العقود والمناصب باطلة وملغية بسبب الأستفتاء العام
    Onun ölümünü, bir tiranın haklı infazı ilan edecek ve vasiyetiyle birlikte, tüm kararları yok ve geçersiz sayılacak, Open Subtitles بالفعل.سيعلنون موته نصر مستحق وصيته و أفعاله ستصبح باطلة وبلا قيمة
    Şüphesiz, Papa'nın evlenmeniz için verdiği özel iznin teknik olarak hata olduğunu ve geçersiz kılınması gerektiğini savunacaklar. Open Subtitles ليس هناك أي شك أن موافقة البابا على السماح لك بالزواج من الملك كانت تقنياً خاطئة ولذلك باطلة
    hükümsüz, lânet olsun! Open Subtitles محاكمة باطلة .. اللعنة عليكم محاكمة باطلة
    Hakkındaki cinsel taciz davasını haksız olduğunu söyledin. Open Subtitles لقد أخبرتني بأنّ تهمة التحرّش الموجهة إليك كانت باطلة
    Geçenlerde hatalı bir yargılamanın ardından ölü bulundu. Open Subtitles عثر عليهِ ميتاً قبل فترة قصيرة بعد محاكمة باطلة شهيرة
    Onunla yaptığınız barış anlaşmasının artık geçersiz olduğunu bildiriyor ve en kısa zamanda kuşatmayı kaldıracağınıza olan inancımla sizleri yürekten selamlıyorum. Open Subtitles وأخبرك بأن المعاهدة التى وقعتها معه باطلة.. وأحييك بصدق متمنيا.. أن توقف الحصار فى أقرب فرصة ممكنة
    Onunla yaptığınız barış anlaşmasının artık geçersiz olduğunu bildiriyor ve en kısa zamanda kuşatmayı kaldıracağınıza olan inancımla sizleri yürekten selamlıyorum. Open Subtitles وأخبرك بأن المعاهدة التى وقعتها معه باطلة.. وأحييك بصدق متمنيا.. أن توقف الحصار فى أقرب فرصة ممكنة
    Bundan böyle Kızılderili ulusuyla tüm anlaşmalar geçersiz olacaktır. Open Subtitles من الآن فصاعداً، كل المُعاهدات مع الهنود باطلة
    Hukuken geçersiz oldukları için de bize ait bazı IP'lerin durumu sorgulanmaya başladı. Open Subtitles وبالتالي فهي باطلة من الناحية القانونية وتسببت في توارد التساؤلات نحو بعض حقوق الملكية الفكرية
    Sayın yargıç objektif olmaya çalışıyorum ve tanıklığının geçersiz olmasını rica ediyorum. Open Subtitles حضرة القاضي انا اعترض كليا على استدعاء هذا الرجل ... ... فشهادته باطلة كليا ...
    Hata yüzünden hükmün geçersiz kılındı. Open Subtitles أنت لم تبراء, قد أعلنوها محاكمة باطلة
    Daha önce sekiz sahte belgeli evlatık davalarının hepsi geçersiz kılındı. Open Subtitles كان هنالك 8 تبنيات مزورة، كلها باطلة.
    Malcolm'un oğlunun vasiyetin geçersiz olduğunu söylediğini yazıyor. Open Subtitles -يجب أن تقرأيه -مكتوب هنا أن ابن مالكوم يقول أن الوصية باطلة
    Bu hata bütün satışı geçersiz kılar. Open Subtitles هذا الخطأ الصغير يجعل عملية البيع باطلة
    hükümsüz. Yargıç mahkemeyi düşürdü. Open Subtitles المحاكمة باطلة ، أعلن القاضي أن المحاكمة باطلة
    Bu beden için giriştiğin pazarlık Yüce Tanrı'nın bana verdiği güç tarafından hükümsüz kılındı. Open Subtitles الصفقة التي قمت بها لهذا الجسد أصبحت باطلة ولاغية بالقوة التي وهبت لي من الله عز وجل.
    İmzasının olduğu tüm evraklar da hükümsüz olacak. Open Subtitles و ستكون كل هذه الوثائق باطلة
    Ona karşı olan tüm davamız, haksız toplanmış kanıt olarak düşünülür. Open Subtitles قضيتنا ضده ستعتبر باطلة برمتها وسنذهب في مهب الريح
    Yani Efendimiz haksız yere hainlikle suçlanıyor. Open Subtitles ! إذن سيدنا عليه إتهامات باطلة بأنه خائن
    Sayın Yargıç, savunma hatalı muhakeme yapıldığını öne sürüyor. Open Subtitles حضرتك، الدفاعِ يطالب بمحاكمة باطلة
    Bütün otopark biletleri geçersizdir. Open Subtitles و جميع حجوزات مواقف السيّارات باطلة الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus