"بافتراض" - Traduction Arabe en Turc

    • varsayarsak
        
    • tabii
        
    • farz
        
    • varsayıyorum
        
    • varsayarak
        
    Savaş alanında kendini savunmak zorunda kalacağını varsayarsak, buna var mısın? Open Subtitles بافتراض انك ستضطر الي الدفاع عن نفسك,هل أنت آهل لذلك ؟
    Hamburger başına 4 tane olarak varsayarsak, 10 litre lazım. Open Subtitles بافتراض أربع حبات فول سوداني للطبق سيكون 37 قدما مكعبا
    Karanlık olduğunu varsayarsak 800 metre kadar demektir. TED بافتراض أنه مظلم، هذا يعني أن طوله نصف ميل.
    Hangisinin doğru olduğunu nereden bilebilirim, tabii birisinin doğru olduğunu varsayarsak? TED كيف سأعرف أيهما الصحيح، بافتراض أن أحدهم صحيح؟
    En fazla 900 dolar eder. tabii herkesin sağ kalacağını varsayarsak. Open Subtitles تسعمئة دولار على أسوأ تقدير بافتراض أنهم سينجون جميعاً
    Bir muhasebeci, girişimci, doktor ya da bilim insanı olduğunuzu farz edelim: Kadın sanatçılara önem vermeli misiniz? TED بافتراض أنك محاسبًا أو رائد أعمال أو طبيبًا أو عالمًا: هل عليك الاهتمام بالفنانات؟
    Bu işi en son yaptığımdan beri diziyi değiştirmediklerini varsayıyorum. Open Subtitles بافتراض .. انهم لم يغيروا الترتيب منذ فعلتها آخر مره
    Bu aygıtın Apophis'in esas gezegenine dönmeye programlı olduğunu varsayarsak, birkaç asır. Open Subtitles بافتراض أن هذا الجهاز مبرمج للعودة لموطن أبوفيس الأصلي عدة مئات من السنين
    Ali'yi ararlar, sürprizi kaybederiz. Tabi içerde olduğunu varsayarsak. Open Subtitles ان اتصلوا به وفقدنا عنصر المفاجأة بافتراض انه بالداخل
    Ama bu, koltuğun bunun farkına varmayacağını ve kendisini uyarlamayacağını varsayarsak olur. Open Subtitles هذا بافتراض أن برمجة الكرسي لن تصبح على علم وتتكيف
    En son yaptığım testin doğru olacağını varsayarsak aslında 4 ay sürer. Open Subtitles أربعة أشهر في الحقيق، بافتراض أن الأخير هو الصحيح
    Füzenin elektronik aksamına yüklenmiş Ziyaretçi şifresini hallettim. Yapması gerekeni yapacağını varsayarsak kalkışa hazırız. Open Subtitles حمّلتُ رمز الزائرين في الرقاقة الإلكترونية للصاروخ، لذا بافتراض أنه سينجح، فكل شيء جاهز
    tabii Reid ve Prentiss hala hareket edebiliyorsa. Open Subtitles بافتراض ان برينتس و ريد ما زالا في وضع يسمح لهما بالتحرك
    Bizi de bir çift olarak düşünürsek tabii. Open Subtitles بافتراض أنّهما ثنائيّ، بافتراض أنّنا ثنائيّ
    Susuzluğunu kontrol edebilirse tabii. Bakın. Open Subtitles وهذا بافتراض أنها تستطيع التحكم في عطشها
    Manyak olmus. Bir dakika. simdi kiyafetindeki rengi degistirdigimizi farz edelim. Open Subtitles مهلاً، بافتراض أننا غيرنا لون بدلتك الآن
    Bunun son yarım saat içinde olduğunu farz edersek ve düşmanın doğuya doğru gittiğini düşünürsek Ventura İlçesi'nin kuzeydoğu geçitinde bir yerlerde olması gerekiyor. Open Subtitles بافتراض أن هذا تم في النصف ساعة الماضية وأن الخاطف كان باتجاه الشرق، فهو في مكان ما في الطريق الشمال الشرقي من فينتورا كاونتي
    Haklı olduğunu, çantanın elbise dolu olmadığını farz edersek... bence dostumuz para aklıyor. Open Subtitles بافتراض أنكِ محقة بشأن الحقيبة وأنها ليست مليئة بالملابس, فأعتقد أن صديقنا يقوم بغسيل الأموال
    Hayatını kurtaranlardan biri olacağım. Öldüğünü varsayıyorum. Open Subtitles سأكون من ينقذ حياتها اليوم بافتراض أنها تموت
    Bu hurda parçasının gerçekten uçabildiğini varsayıyorum. Open Subtitles بافتراض أن هذه الخردة تستطيع الطيران أصلاً
    Tersini varsayarak başlayalım, yani iki kutuda 7 ve daha az bulunsun. TED سنبدأ بافتراض العكس، وهو أن صندوقين يحتويان على 7 أو أقل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus