Bu onları tatmin etmeyince evlere girip onları tahrik eden şeyleri alıyorlar. | Open Subtitles | عندما يصبح ذلك غير كاف لهم يبدأون باقتحام المنازل و اخذ الغرض الذي يثيرهم |
Peki kim, zırhlı bir araca zorla girip muhafızı öldürür ama parayı almadan gider? | Open Subtitles | من يقوم باقتحام سيارة مصفّحة , يقتل الحارس و لا يأخذ النقود ؟ |
Önceki gece, paraya ihtiyacım vardı, Bir şeyler alıp sakinleşmek için ben de onun evine girip, gitarını çaldım. | Open Subtitles | بتلكَ الليلة , إحتجتُ لبعض النقود لشراء شيء يهدئ أعصابي , لذا قمتُ باقتحام منزلها و سرقة غيتارها |
Sadece tahmin yürütebilirim ama geçen hafta sonu biri camımı kırıp arabama girdi ve CD çalarımı çaldı. | Open Subtitles | حسناً، هذا مجرد تخمين لكن قام أحدهم باقتحام سيارتي الأسبوع الماضي وحطم النافذة |
Onun yerine balkon kapısından girdi. | Open Subtitles | وبدلا من ذلك قام باقتحام المكان خلال الباب الواقع على فناء المنزل |
Anahtarı olsa bile, haneye tecavüzü deneyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا اتهامه باقتحام المنزل رغم أنه معه مفتاح |
İçinde bir sürü delilin olduğu bir eve gizlice gireceğim. | Open Subtitles | أجل، سأقوم باقتحام هذا المنزل وأحصل على مجموعة من الأدلة فيه |
Sonuçta bu adamın evine girip aileni yataklarında öldürmesini nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | فبعد كل شيء , كيف للسماء أن تقف مكتوفة الأيدي حين قام ذلك الرجل باقتحام منزلك و نحر عائلتكَ و هي نائمة بفراشها ؟ |
Evet, tabii. Steve'in Valinin evine girip yasa dışı yollarla elde ettiği fotoğraflar. | Open Subtitles | أجل، نملكها بطريقة غير شرعيّة باقتحام منزل المحافظة |
Birinin içeri zorla girip girmediğini anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أرى إن قام أحدٌ باقتحام المنزل. |
Elimdeki polis raporuna göre yabancı birinin odasına habersiz girip çırılçıplak soyunmuş ve yatağa tahrik edici bir şekilde uzanmış. | Open Subtitles | لقد قام باقتحام غرفة غريبة تعرى تماما و من ثم توضع بشكل مثير على السرير |
Lütfen bana ofisten kimsenin, bir striptizcinin evine gizlice girip çizgi roman çalmadığını söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبرني أنّه لم يقم أحد من هذا المكتب باقتحام منزل راقصة عري لسرقة كتاب مصور |
Biri askerî üsse girip bir kasa dolusu mayın çalsa sence bundan haberimiz olmaz mıydı? | Open Subtitles | -مهلاً شخص ما يقوم باقتحام قاعدة الجيش ويقوم بسرقة صندوق ملئ بالألغام لم نسمع بذلك قطّ؟ |
Protokolü biliyorum ve içinizden herhangi birinizin kokpite zorla girip hayatta kalma şansımı berbat etmesine izin veremem. | Open Subtitles | أعلم البروتوكولات كلها ولا يوجد لنا فرصة حين نهبط ولن أسمح لأي منكم باقتحام حجرة القيادة وتدمير فرصتي الاخيرة للبقاء على قيد الحياة |
İlk seferinde bulamayınca bu sefer şansının yaver gideceğini umarak kadının evine girdi. | Open Subtitles | و بما أنه لم يعثر عليها بالمرّة الأولى قام باقتحام شقتها على أمل أن يحالفه الحظ هناك |
Onlar silah mahzenine girdi! | Open Subtitles | لقد قاموا باقتحام خزينة الأسلحة |
Birileri hırsızlık için evine zorla girdi. | Open Subtitles | بعض الرجال قامو باقتحام منزله للسرقة |
Evet, birisi daireme girdi. | Open Subtitles | نعم ، قام أحدهم باقتحام شقتي |
Francisco Francis, Inagua'nın şubesine zorla girdi. | Open Subtitles | قام (فرانشيسكو فرانسيس) باقتحام مكتب الـ "اينجوا". |
Indiana ve Michigan'da haneye tecavüzden hakkında tutuklama emri çıkartılmış. | Open Subtitles | مدانة باقتحام منازل في ولايتي انديانا و ميشيغن |
İçinde bir sürü delilin olduğu bir eve gizlice gireceğim. | Open Subtitles | أجل، سأقوم باقتحام هذا المنزل وأحصل على مجموعة من الأدلة فيه |