Hayatının en büyük hatasını yapıyorsun ya da geriye ne kaldıysa. | Open Subtitles | انتِ تقومين باكبر خطا فى حياتك حسنا , المتبقى من حياتك |
Genişlemesi zamanla gittikçe artıyor ve bu durumda, uzay zamanın büyük çapta parçalandığı yerde evren yıkıcı bir artış yaşayacak. | Open Subtitles | توسعه باكبر سرعة من قبل مع مرور الوقت. وفي هذا السيناريو، الكون سينتهي بكارثة. حيث يقع الزمان على أوسع نطاق. |
Daha önce gittiğiniz en büyük IKEA mağazasını düşünün. | TED | فكر باكبر مركز بيع ل ايكيا كنت فيه من قبل |
Luis bir ses duydu ve kaçtı beni de hiç görmediğim kadar büyük bir silahı kafama dayamış bekleyen bir adamla yalnız bıraktı. | Open Subtitles | سَمعَ لويس 3 ضوضاءِ، إنفتحْ وتَركَني للتَعَامُل مع رجل باكبر بندقيه رأيتها مصوبه في وجهِي |
Altı ay önce seninle bizim en büyük anlaşmamız için kontak kurdum. | Open Subtitles | منذ ستة اشهر , تم تكليفنا بالقيام باكبر عقد لنا من اي وقت مضى |
İlk başta küçük hatalar daha sonra büyük hatalara dönüştü. | Open Subtitles | اخطاء صغيره في البداية وثم قمت باكبر منها. |
Haberi yapmamak, şeyden beri yapılan en büyük örtbasta rol almak... | Open Subtitles | عدم إذاعتها كان سيعني المشاركة باكبر فضيحة تستر منذ... |