"باكية" - Traduction Arabe en Turc

    • ağlayarak
        
    • yaşlı
        
    • ağlayan
        
    • ağlıyordu
        
    • ağlamaya
        
    Ama her gece gecenin bir yarısı ağlayarak kalkıyordum . Open Subtitles لكنني كنت في كل ليلة أستيقظ في منتصف الليل، باكية
    İkisi de üstümden çekilip beni orada kanayarak, ağlayarak ve az önce ne olduğunu anlamaya çalışır halde bıraktılar. TED كلاهما نهض مني و تركاني هناك أنزف، باكية و مرتبكة لما حدث للتو.
    Kızım haftada en az bir kez eve ağlayarak geliyor çünkü okuldaki çocuklar onunla alay edip ona şeytana taptığını söylüyor. Open Subtitles أبنتي تأتي للمنزل على الأقل مرة أسبوعياً باكية لأن الاولاد في المدرسة يعذبونها و يقولون إنها تعبد الشيطان
    Ama bir kaç yıl sonra kendisine çektirdiği eziyetlerden dolayı Dora'yı gözü yaşlı bir kadın yapmıştı. Open Subtitles ومع مرور السنين جعل من لورا إمرأة هزيلة وحولها لإمرأة باكية
    Bir de ağlayan ve karnı doyurulması gereken bir bebek var. Open Subtitles بالإضافة إلى أن لديه طفلة باكية جائعة، عليه الاهتمام بها
    Ne yaptığımı söyleyemem ama babam kızgındı, annem ağlıyordu ve tokadı yemiştim. Open Subtitles القصه كبيرة نوعا ما لكن الخلاصة هى .. والد غاضب و أم باكية و احدهم صُفع ..
    Kalktın ve ağlamaya başladın ve ben bu odaya girdim ve seni kucakladım ve kırılan kalbim sana açılmıştı. Open Subtitles وأستيقظت باكية, وأتيت لهذه الغرفة واحتضنتك وانكسر قلبي مفتوحاً على مصراعيه
    Bir gün eve ağlayarak geldi. Open Subtitles البريئة الصغيرة التي تقوم بكل شيء على نحو صحيح و بأحد الأيام أتت للمنزل باكية
    Seni gerçekten umursayan biri seni kurtarabilir veya her zamanki gibi ağlayarak Brett'in kollarına atılırsın. Open Subtitles او يمكنك ان تذهبي باكية الى بريت كالعادة
    Çok çılgıncaydı. ağlayarak birden dışarı çıktı. Şimdi de telefonuna cevap vermiyor. Open Subtitles كان هذا جنونيّ، لقد ركضت باكية والآن لا تجيب على هاتفها
    Rüyalarımda keman sesini duyunca ağlayarak uyanıyorum. Open Subtitles ‫أستيقظ باكية عندما أسمع كمانك في أحلامي‬
    Sırf kendini çetin ceviz sanıyorsun diye adamın biri masanda kan kaybından ölürken ağlayarak gelme bana. Open Subtitles لا تأتي إلي باكية عندما ينزف الرجل على طاولتكِ حتى الموت فقط لأنكِ ظننتِ نفسكِ قوية.
    Şehir zor gelip ağlayarak ailenin evine kaçtığında böylesi daha kolay olur. Open Subtitles هذا سيجعل الأمر أسهل عندما تغادرين نيويورك و تركضين عائدة لمنزل والديك باكية لأن المدينة كانت قاسية جداً
    Tabii ağlayarak sana gelip, bunları sana anlatmadıysa. - Hayır Matthew, açıklayabilirim. Open Subtitles ما لم تقم هي بإخبارك لأنها أتت إليك باكية تلك الليلة
    Derdik ki ne zaman Shane içeri gelse bir kız ağlayarak çıkar. Open Subtitles كل مرة يدخل " شين " غرفة تغادر فتاة باكية
    Yarın buradan ağlayarak kaçmayacağım. Open Subtitles لن أقوم بالهروب من هنا باكية بالغد
    yaşlı bir adam ile ağlayan bir kızın çiftleşme barakasına sokulduğu. Open Subtitles إحتفالية بسيطة و جميلة حيثما رجل عجوز و فتاة باكية
    Matmazel Samoushenka'ya gözü yaşlı gider ve der ki: Open Subtitles تذهب الى الأنسة ساموشيكا وهى باكية بالدموع وتقول:
    Islak bezli ağlayan çocukları düşünürüm ben. Open Subtitles أفكر في أطفال باكية بحفاظات مشبعة بالبلل
    Şemsiyesi falan yoktu, hamileydi, iliklerine kadar ıslanmıştı ve ağlıyordu. Open Subtitles لا مظلة، حامل، مبللة حتي العظم، باكية
    ...ona gülümsüyor ama şu anda ağlamaya başladı. Hıçkırıklara boğuldu. Open Subtitles وها هي تنهار باكية واختنقت بعبراتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus