Kara borsa ilaç satışı yapan biri hakkında ipucu buldum.. | Open Subtitles | حصلت على رجل يتعامل بالأدوية في السوق السوداء. قد يكون |
İlaç getirmezsek başlarında gardiyanlık yapmanın onlara hiçbir yararı olmayacak. | Open Subtitles | بقاءك للحراسة لن يفيدهم بشيء، ما لم نعود لهم بالأدوية |
Çocuklarıyla başa çıkmak için seçenekler arasında ilaçla tedavi, artık söz konusu değildi. | Open Subtitles | عندما يأتي الأمر للتعامل مع أولادها لا يمكنها حتى التفكير بالأدوية |
Eğer Lupus ise, ilaçla tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | لو كان مرض الذئبة فسنقوم بعلاجه بالأدوية |
Sonrasında ciddi antipsikotik ilaçlar almaya başlamış, ama birkaç yıl önce bırakmış. | Open Subtitles | بعد ذلك أخضعها لعلاج صارم بالأدوية المضادة للذهان وقد أوقف هذا العلاج منذ بضع سنوات |
Bir klinik deneyde bir avuç insanın tedaviye verdiği tepkiye bakar ve ilaçları ülke pazarına süreriz. | TED | ونرى كيفية استجابة حفنة من المرضى للعلاج في التجارب السريرية، فنزود السوق الوطنية بالأدوية. |
Epilepsili bireylerin üçte ikisi bu rahatsızlığı ilaçlarla kontrol altında tutabiliyor. | TED | ثلثي المصابين بالصرع يمكنهم التحكم به بالأدوية. |
Hadi ona ilaç yükleyelim. | Open Subtitles | وتظن أن السبب لا بد أن يكون العادة الشهرية لنملأها بالأدوية |
Reena'nın ihtiyacı olan yaşlılar için ilaç talebi reddedildi. | Open Subtitles | لقد تم رفض مذكرة رينا الخاصة بالأدوية المخدرة |
Sana bir şey daha söyleyim... eğer bir kez daha böyle bir çıkış yaparsan... sana o kadar çok ilaç içiririm ki... kendi adını bile hatırlayamazsın. | Open Subtitles | وسأخبركِ بأمر اخر لو كررتِ انفعالكِ هذا مرة أخرى سأملؤكِ بالأدوية |
...ilaç, şuruplar ve bitkilerle çalışma, akademia ve sofistike literatür ve matematiksel analiz arasındaki gerçekten yoğun bağıntılara dayanır. | Open Subtitles | من صنع الآلات، من العمل بالمعدن والنار من العمل بالأدوية والعقاقير والنباتات والثقافة على تحليل أدبي ورياضي متطوّر |
Psikotropik ilaçla sorgulamalar, silah araştırmaları. | Open Subtitles | الإستجواب بالأدوية المحفزة ذهنياً وبحث وتطوير الاسلحة |
Bunlardan birkaçı şuydu: tüm transeksüel bireyler ilaçla ya da ameliyatla cinsiyet değiştirmek ister, transeksüel bireyler akıl hastasıdır, bu bir hastalıktır, bu bireyler gerçek kadınlar ya da erkekler değildir. | TED | بعضهم مثل: يريد كل متحول جنسي أن ينتقل بالأدوية أو بعملية جراحية؛ الأشخاص المتحولون جنسيًا هم مرضى نفسيين، فهذا خلل نظامي؛ وهؤلاء الأشخاص ليسوا رجالاً ونساءً بحق. |
Hayır, ilaçla tedavi yaparız. | Open Subtitles | موعداً له ونحدد بالأدوية, نعالجه لا, |
Bak aslında olan şu ki adamı ilaçlar ve F.T. ile iyileştireceğiz. | Open Subtitles | إليك ما سيحدث حقيقة سنقوم بمعالجته بالأدوية والعلاج الطبيعي |
Sağlıklı görünüyorsam şu anda aldığım ilaçlar yüzünden. | Open Subtitles | ان كنت ابدو صحي فهذا بسبب العلاج بالأدوية الذي اتبعه حاليا |
Hastaneye atacağım ikinci adımda, bana öylesine güçlü ilaçlar verecekler ki o ilaçları her yuttuğumda, boğazımdan aşağıya cam kırıkları iniyormuş gibi hissedeceğim. | Open Subtitles | ,في الثانية التي أخطوها الى المستشفى .سوف يهجمون علي بالأدوية القوية جدا سأشعر كأني أتلقى شظايا الزجاج .تغلاق حلقي في كل مرة أبتلع فيها |
Senin raporunda o yok. Kullandığın ilaçları bize söylemen gerekirdi. | Open Subtitles | هذا غير موجود في مخططك ومن المفترض أن تخبرينا بالأدوية اللتي تتناولينها |
İlaçları ana binada tutuyorlar, değil mi? | Open Subtitles | إنهم يحتفظون بالأدوية في المبنى الرئيسي ، أليس كذلك؟ |
Gıda ve İlaç Kontrol Dairesi adına ilaçları kontrol eden doktorların ecza şirketlerinden danışma ücreti almalarına yasalarca izin verilmiştir. | Open Subtitles | نعم ، الأطباء الذين يسمحون بالأدوية لدى إدارة الأدوية والغذاء بموجب القانون ، فإنّهم يأخذون إستشارات رسوم من شركات الأدوية |
O, ilaçlarla dönünce kardeşime ilaçlarını vereceğiz. | Open Subtitles | حالما يعود بالأدوية سنعطي الدواء لأختى الصغيرة |
Patricia, Corey'in kendiliğinden iyileşip tüm beyin fonksiyonlarını tekrar geri kazanacağı ümidiyle şişliğin ilaçlarla idare edilmesini istiyor. | Open Subtitles | باتريشا تريد إدراة التورم بالأدوية وتأمل ان جروح كوري ستلتئم بشكل طبيعي ويستعيد وظيفة الدماغ كاملة |