Bir numaralı kardeşinin aksine, ben ancak kazandığımdan emin olduğumda oyun oynarım. | Open Subtitles | بعكسك يا اخ وانق, العب فقط بالألعاب التي اعلم إني سأفوز بها |
oyun salonunda durup biraz atari oynadık. | Open Subtitles | لقد توقفنا لكي نلعب بالألعاب الرقمية في الرواق |
Bunun en güzel yanı size oyuncaklarla oynama fırsatı sunması. | TED | وأفضل ما في الأمر أنه يشمل اللعب بالألعاب. |
Yani oyuncaklarla oynayarak edinebileceğin eğlence ve merak var. | TED | وهناك أيضا كل المرح والفضول اللذان يمكن أن تعيش وأنت تلعب بالألعاب. |
Her gece aynı terane; zibidi öğrenciler ve Havai fişek patlatan komşular. | Open Subtitles | :نفس القصة كل يوم طلبة جامعة ثملون وجيران الأطفال يلعبون بالألعاب النارية |
oyunları eğlendirici olarak düşünürüz ve bu gayet mantıklı, fakat gelin bunun hakkında biraz düşünelim. | TED | ولكننا نفكر بالألعاب كوسيله للمرح, وهذا تماما معقول, ولكن لنفكر بالأمر |
Sonra da bir çanta dolusu seks oyuncağı çıkardı. | Open Subtitles | وعندها هو القى حقيبة مليئة بالألعاب الجنسية |
Güney Almanya'da Sakin ve saygıdeğer bir orta sınıf ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi, genç yaşlarında oyunlara olan düşkünlüğü onu hacker yaptı. | TED | ولد في جنوب ألمانيا لعائلة مستقرة و تحظى بالاحترام من الفئة المتوسطة، هوسه بالألعاب كمراهق قاده للقرصنه. |
Dedeniz, bu masa oyunlarında bayağı rekabetçidir. | Open Subtitles | جدك منافس قوي جدا بالألعاب اللوحية |
Bunu planlamıştık. Mezun olduktan sonra oyun işine başlayacaktık. | Open Subtitles | كنا سنبدأ النشاط التجاري بالألعاب بعد التخرّج |
Günde en az dört saat bilgisayarda oyun oynamayı çok seviyorum. | Open Subtitles | هوايتي هي اللعب بالألعاب الإلكترونية على الأقل 4 ساعات باليوم |
Çocuklar oyun oynamaya çalışıyor ve sen engel mi oluyorsun? | Open Subtitles | يحاول الأطفال أن يعلبوا و أنت متشبثٌ بالألعاب ؟ |
Bütün mesele şu, öncelikle, hepimiz oyuncaklarla oynuyoruz. | TED | المقصد من كل هذا أنه، أولاً وقبل كل شيء، علينا جميعاً اللعب بالألعاب. |
oyuncaklarla oynamayı seven üç küçük, zavallı çocuk. | Open Subtitles | مجرد رجال صغار مثيرين للشفقة الذين يحبون اللعب بالألعاب |
Tamam ama sakın oyuncaklarla oynamayın. | Open Subtitles | لا بأس, لا بأس, لا تلعبوا بالألعاب فحسب, حسنا؟ |
- Bu gece Havai fişek gösterisi yapacakları yere mi? | Open Subtitles | هيا ـ هل ذلك المكان الذي يقومون بالألعاب النارية؟ |
Bir şeyler içer, biraz konuşur, Havai fişekleri izleriz. | Open Subtitles | لما لا نحتسي الشراب و نتكلم و من ثم نحظى بالألعاب النارية؟ |
Uçuş oyunları yok,Empire State Binası'nı teğet geçmek gibi. | Open Subtitles | لا تقم بالألعاب البهلوانية الآن مثل اللعب حول مبنى الإمباير ستيت |
Üvey baba rolümün olduğunu düşünürsek seks oyunları kısmını duymadığımı farzediyorum. | Open Subtitles | حسن، سأتظاهر أني لم اسمع الجزء المتعلق بالألعاب الزوجية بصفتي زوج أمك |
Çocuk hapishanede büyüyor, bari biraz oyuncağı olsun. | Open Subtitles | طفل ينمو في سجن يمكنه الإستمتاع بالألعاب |
Zamane çocukları artık bu tür oyunlara pek ilgi göstermiyorlar. | Open Subtitles | أطفال هذه الأيام يقولون إنهم غير مهتمين بالألعاب هذه |
Dedeniz, bu masa oyunlarında bayağı rekabetçidir. | Open Subtitles | جدك منافس قوي جدا بالألعاب اللوحية |
- Bazen de içinde oyuncak var küçük oyuncaklar. - Küçük oyuncaklar mı? | Open Subtitles | - واحيانا تكون مملؤه بالألعاب الصغيره لعب صغيره |