"بالأمان" - Traduction Arabe en Turc

    • güvenli
        
    • güvende
        
    • güven
        
    • güvenlik
        
    • güvensiz
        
    • emniyette
        
    • güvendeyim
        
    • rahat
        
    • güvenleri
        
    Bu güvenli hissettiğim yerdi. Yaşam hakkındaki kesinlik ve berraklıktı. TED هناك حيث شعرت بالأمان. مثل لي ذلك يقين ووضوح الحياة.
    Bir topluluğumuz var, buraya çok uzak değil. Duvarlarımız, elektriğimiz var. güvenli de. Open Subtitles إن لدينا مجتمعًا غير بعيد عن هنا، فيه جدران وكهرباء، وننعم فيه بالأمان
    O, göğsünüzden geri çekilen havadır; zira kendini ciğerlerinizde güvende hissetmez. TED هو الهواء ينسحب من صدرك لأنه لا يشعر بالأمان في رئتيك.
    Ama maalesef bütün öğrenciler böyle bir güven duygusu hissetmiyor. TED لكن، لسوء الحظ، لا يشعرُ جميع الطلاب بذلك الإحساس بالأمان.
    Eğer güvenlik "müfettişimidirnedir," olmazsam ben bir hiçim. Open Subtitles إن لم أكن موظفاً يشعر بالأمان فأنا لا أساوي شيئاً.
    Aydınlanarak hiçbirşey küçülmez... ve diğer insanlar senin yanında kendisini güvensiz hissetmez. Open Subtitles ليس هناك شيء روحي في التقلص حتى لا يشعر الناس بالأمان معك
    Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik. TED في الواقع ، لقد أصبحنا نشعر بالأمان أكثر حيال جميع الطرق تقريبا.
    dediği bir yerdeyiz. Fakat bu daha çok korkmamızı sağlıyor, daha güvenli olmayı değil. TED ولكن هذا يجعلنا نشعر بالخوف أكثر، وليس بالأمان.
    Fakat benim mahallemde, sadece silah taşıyarak güvenli hissediyordum. TED ولكن في حيي، شعرت بالأمان فقط وأنا أحمل سلاحاً.
    Leslie'yi yalnız bıraktığım zaman elinde bir silah varsa daima daha güvenli hissederim. Open Subtitles عندما اترك ليزلى بمفردها دائما اشعر بالأمان اكثر لو تركت عندها سلاحا تحت يدها
    Ayrıca onun yanında olmak senin yanında olmaktan daha güvenli olabilir. Open Subtitles بالإضافة، إلى أنّني أشعر بالأمان معه أكثر منك.
    Konferans için buradan gittiğim zaman senin güvende olmanı istiyorum. Open Subtitles سأكون في المكان الجديد للمؤتمر . أريدك أن تشعري بالأمان
    Sen işte olduğun müddetçe, kendimi güvende hissediyorum bebek de öyle. Open Subtitles طالما إنك فى العمل ، أشعر بالأمان و هذا حال الطفل
    Burada annem için kalıyorum. Yanında olduğumda kendini güvende hissediyor. Open Subtitles أعيش هنا فقط لأجل أمي إنها تشعر بالأمان لوجودي معها
    Ben de bir kısmını aramaya başladım -- sadece güven içinde konuşabileceklerimi, soracağım soru hazırdı: ''Bunu neden yazdın?'' TED لذا دعوت بعضهم فقط أولئك الذين أشعر بالأمان عند الحديث معهم بدأت بسؤال بسيط. لماذا كتبت هذا؟
    Birlikteyken kendimizi emniyette hissettiğimizde, doğal tepkimiz güven ve işbirliğiydi. TED وحين أحسسنا بالأمان مع بعضنا، كانت النتيجة الطبيعية عبارة عن الثقة والتعاون
    20 milyon dolar tasarruf ettiler. En önemlisi, beklendiği şekilde insanlar kendilerini güvende ve organizasyondaki yönetim tarafından korunduklarını hissettiklerinden doğal reaksiyon güven ve işbirliği oldu. TED بذلك ادخروا 20 مليون دولار، والأهم من هذا، كما كان متوقعا، عندما شعر الناس بالأمان والحماية من طرف مدرائهم كانت ردة الفعل الطبيعية هي الثقة والتعاون.
    Sonra onlara yukarı gelip gelmeleri ya da gelmemeleri için bağırırsın. Bu da güvenlik kısmı. Open Subtitles ثم تصرخين حتى يأتوا إليك أو لا و هذا هو المقصود بالأمان
    Yolcularıma güvenlik ve samimiyet sözü vermediniz mi? Open Subtitles ألم تعد ركابي بمكان ينعم بالأمان و الدفء؟
    O rujun gösterişten fazlası olduğunu biliyorum, ve erkeklerin süper güvensiz olduğunu, ve terörist denen kişilerin doğuştan öyle olmadıklarını, o hale getirildiklerini biliyorum. TED وأعلم أن أحمر الشفاه يعني أكثر مما يظهر وأن الفتيان لا يشعرون أبدًا بالأمان وأن من يُدعون بالإرهابيين قد صُنعوا , ولم يولدوا كذلك
    Sadece ben yanındayken kendini daha emniyette hisseder diye düşünüyorum. Tamam. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنه سيشعر بالأمان أكثر عندما أكون قريبةً منه
    Kendini güvende hissediyor musun? - Evet, gerçekten güvendeyim. Open Subtitles خرجنا من الطريق ، أتشعر بالأمان الآن ؟
    Muhtemelen, bir insana göre bir hayvana daha rahat bağlanabiliyor. Open Subtitles ربما أحست بالأمان في الإرتباط بحيوان أليف أكثر من الإنسان
    Yazarların kendine güvenleri yoktur, hatta yumuşaklardır. Open Subtitles الكتاب يكونون قلقين ولا يشعرون بالأمان نوعا ما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus