"بالإبلاغ" - Traduction Arabe en Turc

    • ihbar
        
    • rapor
        
    • bildirdiniz
        
    Arkadaşlarının adını vermediği takdirde onu ihbar etmekle tehdit etti. Open Subtitles هدد بالإبلاغ عنها إذا لم تقر له عن أسماء أصدقائها
    Belki senin için satmaya başladı ve daha büyük bir ödeme istedi alamazsa, ihbar etmekle tehdit etti, sen de onu öldürdün? Open Subtitles وأراد دفع تعويضات أكبر وهدد بالإبلاغ عنكَ إذا لم يحصل على المال لذا قمتَ بقتله
    Vatandaşlardan şüphe duydukları en ufak olayı bile ihbar etmeleri istendi. Open Subtitles وتناشد السلطات المواطنين بالإبلاغ عن أيّ نشاطات، حتـّى التي لا تثير الريبة في الوقت الراهن،
    Şimdi raporlama yüzdelere yüzde 50'ye düştü çünkü başka ülkeler de rapor göndermeye başladı. TED الآن نسبة الإبلاغ إنخفضت لخمسين في المائة لأن الدول الأخرى بدأت بالإبلاغ.
    Peşinden ayrılmayın, Birim 7 ve rapor verin. Open Subtitles ابقى في تعقبه أيها الوحدة سبعة , و قم بالإبلاغ عن مخطط وجهتك
    Son sıralar, kayıp bir araç bildirdiniz mi? Open Subtitles هـل قمـت مؤخراً بالإبلاغ عـن سيارة مفقودة ؟
    İnsanları vurmadan önce oğlunuzun, başkalarının güvenliği için tehlikeli olduğunu bildirdiniz mi hiç? Open Subtitles قبل حادثة إطلاق النّار هل قمتَ أبداً بالإبلاغ عن إبنك أنّه يشكّل خطراً لصحّة و سلامة الآخرين
    Pablo'nun kayıp olduğunu ihbar etsem aramayı bırakırlar diye düşündüm. Open Subtitles فظننت أنه إذا قمت بالإبلاغ بأن بابلو مفقود فإنهم سيتوقفوا عن البحث
    - Ama suçu ihbar eden oydu. Open Subtitles فيما عدا أنه من قام بالإبلاغ عن الجريمة.
    İhbar etmiş mi? Open Subtitles لقد ضربها مرة أخرى. حسناً، أقامت بالإبلاغ عن الواقعة؟
    Denizci arkadaşı, ranzasında uyuşturucu bulmuş, onu ihbar etmiş. Open Subtitles بحار زميل عثر على مخدرات في مهجعه و قام بالإبلاغ عنه
    Çünkü şehirdeki her satıcıyı ihbar edip ot piyasasında açık yaratacağız. Open Subtitles سنحتكر الممنوعات بالإبلاغ عن تجار الممنوعات كافة في البلدة
    Seni de ihbar edebilirler, bunu da istemezsin. Open Subtitles وعلى الأرجح سيقومون بالإبلاغ عنك، وأنت لا تريد ذلك.
    Dur, yoksa seni benim ihbar ettiğimi mi düşünüyorsun? Open Subtitles انتظري، انت... انتظري، هل تعتقدين أن انا من قمت بالإبلاغ عنك؟
    İhbar etmiş mi? Open Subtitles حسناً، أقامت بالإبلاغ عن الواقعة؟
    Çalıntı araba diye ihbar ederdim. Open Subtitles سأقوم بالإبلاغ عن سرقة السيارة
    Eğer bir tane daha sahne bağlantılı kaza rapor edilirse-- özellikle de ölümle sonuçlanan bir tane-- kefaletimizi de mali sorumluluk sigortamızı da kaybederiz, Open Subtitles إذا قمنا بالإبلاغ عن حادث أخر بسبب بموقع التصوير وبخاصة حادث أودي إلي وفاة فأننا سنخسر مبلغ سند المخاطر وسنخسر مبلغ وثيقة تأمين المسؤولية
    Ama şimdi İç Güvenlik Bakanlığı'na rapor vermeden kılını kıpırdatamıyorsun. Open Subtitles والآن لا يمكن للمرء أن يقوم بشئ واحد دون أن يقوم أحد بالإبلاغ عنه الي الأمن القومي
    Sorum şuydu sanıkla birlikte 18 kişiyi öldürmeden önce oğlunuzun başkalarının güvenliği için tehlikeli olduğunu bildirdiniz mi hiç? Open Subtitles سؤالي هو هل قمتَ بالإبلاغ أبداً عن إبنك على أنّه يشكّل تهديداً لصحّة و سلامة الأشخاص الآخرين
    - Emil Titus'i polise bildirdiniz mi? Open Subtitles هل قمت بالإبلاغ عن إيميل تايتوس للشرطة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus