Eğer birbirlerinin bakışlarından hoşlanmazlarsa, aksi yöne koşabilirler, ama en azından sen güze bir yemek yersin. | Open Subtitles | إن لم يعجبو ببعضهم يمكنهم ان يركضو بالإتجاه المعاكس على الأقل انا وانت سنحصل على مكرونه رائعه |
Küreklere yüklenin! - Yanlış yöne kürek çekiyorsun | Open Subtitles | إقتربو منها أنتم تجذفون بالإتجاه الخاطىء |
Belki de haksızsam yanlış yöne sürüklenecektik. | Open Subtitles | ان كنت مخطئا كنت سأحرك التحقيق بالإتجاه الخاطئ |
Yanlış yönde çok ileri giderim diye korktuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك خائف من أنني سأذهب بعيداً بالإتجاه الخاطئ |
Modası geçmiş silahlarını ateşleyip, tam aksi yönde kaçıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطلقون من أسلحة منتهية الصلاحية ويهربون بالإتجاه الآخر |
Köpeklerden biri bu tarafa, diğeri de öbür tarafa gidiyor. | Open Subtitles | أحب هذه الصورة، أحد الكلبين يذهب بإتجاه والثاني يذهب بالإتجاه الآخر |
Şunu söyleyebilirim, eğer geldiğimi görselerdi, diğer yöne kaçarlardı! | Open Subtitles | دعوني أخبركم بأمر , إن رآني هؤلاء الرجال قادماً فإنهم يفرّون بالإتجاه المعاكس |
ters yöne doğru yavaşLama fikriniz gayet mantıkLı oLduğu için aynı düşünüyoruz diye bi fikre kapıLdım ama dinamik frenLerLe daha iyi bir şansınız var | Open Subtitles | أعرف بأن هناك طريقة لإبطاء القطار 777 بالإتجاه نحوه بطريقة عكسية لكن سيكون لديك فرصة أفضل بإستخدام المكابح الديناميكية |
Dün koridorda beni görünce diğer yöne kaçtın. | Open Subtitles | لقد ركضت بالإتجاه الآخر عندما رأيتني بالرواق أمس |
Doğru yöne mi gidiyoruz? | Open Subtitles | . انتظر للحظة هل نحن ذاهبان بالإتجاه الصحيح ؟ |
Zıt yöne bakıyordum tabii ki. | Open Subtitles | لقد كنت أنظر بالإتجاه المعاكس، كما هو منطقي. |
Nehiri geçmek istiyorsanız yanlış yöne gidiyorsunuz. | Open Subtitles | لو أردتم عبور النهر فأنتم تذهبون بالإتجاه الخاطئ أعرف شخصاً |
Hayır çünkü ters yöne gidiyorum, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، كلا ، لأني ذاهبٌ بالإتجاه الآخر صحيح ؟ |
Garrett ile olan ilişkimi düzeltmede bana yardım et Dan ve ben de paranın doğru yöne doğru akmasını sağlayalım. | Open Subtitles | ساعدني على إصلاح علاقتي بغاريت، دان و أنا نجعل المال يتدفق بالإتجاه الصحيح من جديد. |
İstediğin için kolu yanlış yöne çevirdiğini asla öğrenemezler. | Open Subtitles | لن يعرفوا أبداً بأنكِ قمتِ بوضع العقدة بالإتجاه الخاطئ لأنكِ لم تريدين ذلك. |
Bu Siftable video göstermek için ayarlanmış, ve şimdi onu bir yöne doğru döndürsem, video şu yönde dönüyor. diğer yöne çevirirsem, video ters dönüyor. | TED | هذه السفتبله معدة لعرض الفيديو، وإذا أملتها بإتجاه واحد، سوف يتدحرج الفيديو بهذه الطريقة، وإذا أملتها بالإتجاه الأخر، سوف يتدحرج الفيديو بالمقلوب. |
Kütleçekimine karşı koymak için kütleçekiminin zıddı yönde işleyen bir güç uygulamanız gerekir. | Open Subtitles | ومن أجل أن تقاوم الجاذبية عليك أن تجد طريقة بإستعمال قوة تعمل بالإتجاه المعاكس للجاذبية |
Bu düşündüğümüz yönde seken bir kurşun izine benziyor. | Open Subtitles | وهذا يظهر أنه علامة إرتداد تذهب بالإتجاه المناسب |
Diğer yönde ise çok az. | Open Subtitles | لكن, القليل فقط بالإتجاه المُعاكس, وهذا العمود الأصفر, |
alkollü araba kullanmaktan ters yönde gitmekten ve Polis mülküne zarar vermekten suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | القيادة بالإتجاه المعاكس في الطريق وتدمير ممتلكات الشرطة |
Sonra öbür tarafa atalım ve dolaşıp çekelim. | Open Subtitles | ونرمي الحبل بالإتجاه الآخر .ثم نقوم بسحبه من الجهة الاخرى |