Şu an size Tanrı'ya inanıp inanmadığınızı sormuyorum. Bilin ki sizin bir parçanızın şekli, büyüklüğü, rengi ve kilosu yoktur ama bu ölçüsüz şey size sonsuz bir haysiyet ve değer katar. | TED | الآن، أنا لا أطلب منك أن تؤمن بالإله أو لا تؤمن، لكنني أطلب منك أن تؤمن بوجود جزء منك لا يملك شكل، حجم، لون، أو وزن، لكنه يعطيك كرامة وقيمة لا متناهية. |
Anlatılan şekliyle değil belki ama Tanrı'ya inanıyorum. | Open Subtitles | كلا ربما لا أؤمن حتى بكلمة الإله المكتوبة كلا، ولكنني أؤمن بالإله |
Onun kendi içinde ve Tanrı'nın içinde inancı varmış, ve sadece zamanını sormuş. | Open Subtitles | لديه الايمان بنفسه والإيمان بالإله وما يطلبه فقط هو الوقت |
Buna ister Tanrı de, ister Tanrılar istersen ulu ilham kaynağı, ya da bilmemizin veya anlamamızın mümkün olmadığı bir kutsal güç bunun önemi yok. | Open Subtitles | سواء كنا ندعوه بالإله أو الألهة أَو بَعْض الإلهامِ الرفيعِ أو قوة مُقدًسة لا نستطيع فهمها .. |
Buna ister Tanrı de, ister Tanrılar istersen ulu ilham kaynağı, ya da bilmemizin veya anlamamızın mümkün olmadığı bir kutsal güç bunun önemi yok. | Open Subtitles | سواء كنا ندعوه بالإله أو الألهة أَو بَعْض الإلهامِ الرفيعِ أو قوة مُقدًسة لا نستطيع فهمها .. |
Tanrı'ya inanmazsın, gerçekten içinde ne hissettiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت لا تصدق بالإله, أنت, أنت لا تشهر بأن أي شيء حقيقي داخلك |
Tanrı'ya iman edin, bana da iman edin. | Open Subtitles | بما أنك تؤمن بالإله ، فعليك أن تؤمن بي أيضاً |
Tanrı şahidim olsun, eğer o tetiği benim oğlum çekerse şirket filan demem her şeyi başına yıkarım. | Open Subtitles | أقسم بالإله إن قام ابني بسحب الزناد سأقوم بهدم هذه المنظمة اللعينة رأسا على عقب |
Don'un Tanrı'ya da ebediyete de inancı yoktur. | Open Subtitles | ليس في دان ذرة إيمان بالإله أو الأبدية. |
Tanrı'ya inanıp inanmaman gerektiğini sormak gibi bu. | Open Subtitles | هذا كمثل السؤال إذا يجب أن أصدق بالإله |
Şimdi Tanrı'nın olmadığından emin oldum. Kesinlikle yok. | Open Subtitles | الآن أنا متاكد أنني لا أؤمن بالإله |
Neden bu bilgiyi seni tanrı yapacak arkadaşlarına vermiyorsun? | Open Subtitles | ...لماذا أعطيك المعلومات التي ستجعلك أشبه بالإله مقارنة بزملائك في الصف؟ |
Tanrı ya da ülke hakkında olmak zorunda değildir. | Open Subtitles | لا يجب أن يتعلق بالإله أو البلاد. |
Tanrı'ya yemin olsun, ölümünü izleyeceğim. | Open Subtitles | أقسم بالإله سوف أشاهدك وأنت تموت |
(Kahkahalar) Ruhunuz yanlış bir bedendeyken Tanrı'ya inanmak zor. | TED | (ضحك) من العسير أن تؤمن بالإله عندما تكون روحك في الجسم الخطأ. |
Ra dedikleri Tanrı- herşeyi yaratan Tanrı. | Open Subtitles | (لقد دعوها بالإله (رع الإله الذي خلق كل شيئ |
Tanrı'nın yolundan gitmek asla kolay değildir. | Open Subtitles | تتبع الإيمان بالإله ليس سهلاً |
Tanrı'ya inan. | Open Subtitles | تمسكى بالإيمان بالإله |
Tanrı üzerine bu kutsal yemini ederim ki; | Open Subtitles | أقسم بالإله هذا القسم المقدس |
Tanrı'nın huzurunda şu kutsal yemini ediyorum: | Open Subtitles | أقسم بالإله هذا القسم المقدس |