"بالاجماع" - Traduction Arabe en Turc

    • Oy
        
    • hemfikir
        
    • Oybirliği
        
    • Oybirliğiyle
        
    Ben onla uğraştıkça Oy birliği sağlanacak. Bunun üzerine bahse bile girebiliriz. Open Subtitles بحلول الوقت الذي أنا معه سيكون تصويتاً بالاجماع
    Bunu biliyorum çünkü kendi eğittiğin dört doktor Oy birliğiyle sana bu tanıyı koydu. Open Subtitles اعرف ذلك لن 4 اطباء قمت انت بتدريبهم قد قاموا بتشخيصك بالاجماع باعتلال الكبد الدماغي
    Ve takası reddetme kararı ise anında ve Oy birliğiyle yapıldı. Open Subtitles و قرار رفض الصفقة تم على الفور و بالاجماع
    Sonunda hemfikir olduk, çocuk suçsuz. Open Subtitles انه بالاجماع , الفتى ليس مذنب
    Kararınız Oybirliği ile alınmalıdır... Open Subtitles أحب أن أذكركم بأن قراركم يجب أن يكون بالاجماع
    - Ali'nin boksör lisansının iptal edilmesinden dört yıl sonra. Yüksek Mahkeme cezayı Oybirliğiyle bozdu. Open Subtitles بعد اربعة سنوات لعلي من الملاكمه علقت الرخصه , الغتها المحكمه وادانته بالاجماع
    ...Kongre'nin Oy birliğiyle verdiği onay ve de Amerikan halkının desteğiyle... Open Subtitles الدعم بالاجماع في الكونغرس... . ..ودعم الشعب الأمريكي
    - Oy birliğiyle mi karar verdiniz yoksa çoğunluk mu? Open Subtitles القرار بالاجماع ام الاغلبيه
    Oy birliğiyle olmak zorunda. Open Subtitles يجب أن يكون بالاجماع.
    Karar Oy birliğiyle alınmak zorunda. Open Subtitles قراركم يجب أن يكون بالاجماع.
    O zaman Oy birliği sağlandı. Open Subtitles اِذاً كان بالاجماع.
    Her şeyin sona ermesiyle birlikte, mahkeme Oy birliğiyle, eşinin ailesinin ona yaptıkları için tutuklanmasına, lanet olası kardeşinin, onu sattığı için tutuklanmasına -- (Alkışlar) -- ve maddi ve manevi zararlarının karşılanmasına karar verdi. TED و في نهاية ذلك كله، وافقت المحكمة بالاجماع بأنه ينبغي اعتقال عائلتها الجديدة جراء ما ارتكبوه بحقها، و أن أخاها المعتوه يجب يُعتقل أيضاً لأنه قام ببيعها - (تصفيق) - و وافقوا أيضاً على أن لديها حقاً بالحصول على التعويض المدني.
    Otto Wallisch'in ölmesi gerektiğinde hemfikir olduk. Open Subtitles واتفقنا بالاجماع بأنه يجب قتل (أوتو واليش)
    Bu nedenle Oybirliği olmalıdır. Open Subtitles لذلك يجب ان يكون قراراً بالاجماع
    - Bilirsin kurulda kararlar üyelerin Oybirliği ile alınır ve bir yanım en az birinin evet demeyeceğini söylüyor. Open Subtitles -أعتقد أن عليك أن تعرف أن التصويت يجب أن يكون بالاجماع بين أعضاء اللجنة
    Başlarken Başkan Reagan'dan yaptığım Montreal Protokolü hakkındaki alıntı, Protokolün ABD Senatosu tarafından Oybirliği ile onaylanmasından sonra Başkan Reagan'ın Protokolü imzalama beyanıydı. TED إذاً، ذلك الاقتباس الذي ابتدأت به حديثي عن بروتوكول مونتريال من الرئيس ريجان -- والذي كان بيانه الموقع عندما وقع على بروتوكول مونتريال بعد إقراره بالاجماع من قبل مجلس الشيوخ الأمريكي.
    Oybirliğiyle kazandınız ve hakemler bütün olan biteni, dönen dolapları bile bilmiyorlardı... Open Subtitles -لقد كان القرار بالاجماع -والحكام لم يعلموا عن الخديعه -التى كانت فى الخفى
    - Hayır görüşmeyi ayarladım ama karar Oybirliğiyle alınacak ve o da oyuna değer biçiyor. Open Subtitles -بمقابلتها . -بلى, حصلت لها على مقابلتها , ولكن التصويت يجب أن يكون بالاجماع,
    Ancak, gelişmekte olan piyasalar içinde yaşayan birçoklarına göre, bu bir yanılgı ve 1948 yılında imzalanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Oybirliğiyle kabul edilmiş olsa bile, bunun tek yaptığı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ve siyasi ve ekonomik haklar arasındaki ideolojik inançların ortaya çıkardığı bir bölünmeyi maskelemesidir. TED لكن بالنسبة لهؤلاء الذين يعيشون في بلدان الاسواق الناشئة هذا مجرد وهم , مع ان الميثاق العالمي لحقوق الانسان و الذي وقع في 1948 تم تبنيه بالاجماع ما فعله كان اخفاء الأنقسام الذي حدث بين الدول المتقدمة و الدول الناشئة و الاعتقادات الايدلوجية بين الحقوق السياسية و الاقتصادية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus