"بالاستثمار" - Traduction Arabe en Turc

    • yatırım
        
    • yatırıma
        
    • yatırımını
        
    Yani Afrika'da olmak istiyorsanız yatırım yapmayı düşünün. TED إذا كنت تريد أن تكون في أفريقيا ، وتفكر بالاستثمار.
    Bir şeye yatırım yapıp yatırımın nasıl sonuçlanacağının simülasyonunu yapıyor. TED ويبدأ النظام يحاكي ما ستبدو عليه الامور في حين الشروع بالاستثمار في مشروع ما وتشاهد ما سيتمخض عنه هذا الاستثمار
    Aklı başında kimse evlerinde yabancıların uyumasına izin veren bir servise yatırım yapmaz. TED لم يرغب أيّ شخصٍ ذو عقل سليم بالاستثمار في فكرة تسمح بإقامة الغرباء في منازل الناس.
    Bizim vakfımız, son 9 yılda, bu konuya yatırım yaptı. TED حالياً, فإن مؤسستنا, ومنذ تسع سنين, تقوم بالاستثمار في هذا المجال
    Benim yaptığım şey gayet basit: ben tam kapsamlı yatırıma inanırım. TED ما سأقوم به بسيط جدًا، أن أؤمن بالاستثمار كامل الاتصال.
    Partide yatırım yapacakmış gibi davran daha sonra anlaşma kapanmadan önce yatırımını geri çekersin. Open Subtitles التزم بالاستثمار في الحفل ومن ثم يمكنك إيقاف الاستثمار قبل غلق الصفقة
    Yani, eğer etkili önlemlere yatırım yapmasaydı sonradan tedavi masraflarıyla uğraşmak zorunda kalacaktı, ve bunlar açıkça çok daha yüksek maliyetler. TED وإن لم تقم بالاستثمار في " الوقاية" فسوف تدفع لاحقا وحتما كلفة العلاج والتي هي اعلى بكثير جدا من كلفة الوقاية
    Bu araştırmaya benim ülkem de yatırım yaptı. Open Subtitles دولتي قامت بالاستثمار في هذا الدواء أيضاً.
    Evet, kara para aklayan bir çete var, nadir bulunan madeni ve kâğıt paralara yatırım yaparak ülke dışına para kaçırıyorlar. Open Subtitles نعم, هناك عصابة غسيل أموال تهرب الأموال خارج البلاد بالاستثمار في العملات الورقية و المعدنية النادرة
    - Nitelikli insanlar yatırım yapmakla ilgilenir ve yatırım için paraları vardır. Open Subtitles المؤهلين المؤهلون هم المهتمون بالاستثمار
    Bir sürü insanı aslında var olması imkânsız olan işlere yatırım sağlamaları için ikna ettiğimden dolayı. Open Subtitles نوع من اقناع الناس بالاستثمار في بعض الاعمال والتي هي بالواقع تقنيا , غير موجودة
    Bir sürü insanı aslında var olması imkânsız olan işlere yatırım sağlamaları için ikna ettiğimden dolayı. Open Subtitles نوع من اقناع الناس بالاستثمار في بعض الاعمال والتي هي بالواقع تقنيا , غير موجودة
    Henüz yatırım yapmamış birkaç kişiyle oturup konuşurum diye düşünüyordum. Open Subtitles لقد فكرت بأنه يمكنني اليوم الاجتماع مع أشخاص لم يقوموا بالاستثمار بعد
    Samimiyetimi kanıtlamak için işine yatırım yapmak ve seni şu iğrenç ama mutlu salıncakları yapman için desteklemek istiyorum. Open Subtitles ولكي أثبت لك أنني صادقة ارغب بالاستثمار في عملك و أن أدعمك في صنع
    Benim kafamda bir restorana yatırım yapmak var ve sesi çıkmayacak ortaklar arıyorum. Open Subtitles أنا أفكر بالاستثمار في مطعم وأبحث عن شريكٍ بالسر.
    Ve sonunda bana yalvaracaksınız kocamın şirketine yatırım yapmak için. Open Subtitles ، شاهدتوها في حياتكم . و بعدها ستفكرون بالاستثمار في شركة زوجي
    Kendime yatırım yapmazsam başkasının yapacağı yok. Open Subtitles إذا لم أقوم بالاستثمار في نفسي لن يقوم أحدٌ بذلك
    Tabii, ama son şirketimi sattığımda, farkettim ki inandığım şeye yatırım yapma lüksüm var. Open Subtitles بالطبع، لكن عندما بعت آخر شركة لي أدركت أنني محظوظ بالاستثمار في أمر أؤمن به
    Eğer bunu, yabancı bir ordusal yatırıma bağlarsak olur. Open Subtitles سيحدث هذا إذا كان قيدناه بالاستثمار العسكري الأجنبي.
    Amy'nin ailesinin yatırımını. Open Subtitles عن رغبة والدي ايمي بالاستثمار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus