"بالامر" - Traduction Arabe en Turc

• konuyu
• işi
• işle

Fakat Lizzy, mektubu ilk okuduğunda bu konuyu şuanki gibi hafife almadığına eminim.
لكن ليزي، انا متاكدة بانك عندما قرأت تلك الرسالة في المرة الاولى، لم يكن بامكانك ان تستخفي جدا بالامر كما انت الآن.

Yok, bu konuyu konuştuk, ve kabul edelim... kocamızla dışarı çıkmak pek o kadar da eğlenceli değil. Sadece onlara farklı bir mekanda bakıyorsun. Aslında arkadaşlarınla dışarı çıkabilseydin
لا تحدثنا بالامر لكن لنواجه الامر ليس كاننا سنستمتع اكثر بخروجنا مع ازواجنا والتحديق فيهم في مكان عام اتعلمين؟

Bu konuyu düşünüyordum ve başka bir başka bir şey buldum.
. لقد كنت افكر بالامر . واتيت بوجه نظر مختلفه

Eğer senin hatırlı dostlarından biri olsaydım, bu işi canla, başla yapardın.
لو كنت من اقربائك الحقيرين لكنت تتمدد على مكتبك لتقوم بالامر لي

Buarada bir paraşütçü diğer başka bir paraşütçüyle aynı işi yapıyor
هنا مشهد لمظلي مع مظلي آخر يقومان بالامر ذاته

-Ailen buna sevinir. -Bankanιn bu işle bir ilgisi yok.
عائلتك ستكون سعيدة بذلك - مهلا ، مصرفك ليس له علاقة بالامر -

Bırakın bu işle polis ilgilensin, tamam mı?
فقط دعوا الشرطه تهتم بالامر هذا مناسب؟

O konuyu halletmeye Dallas'a gidiyorum.
انا ذاهبة لدالاس للاهتمام بالامر

- Bana gerçek kanıtlarla gel, o zaman bu konuyu düşünürüm.
بعض الادلة الفعلية،وسأفكر بالامر

Bilmem. O konuyu düşünmedim bile.
أنا لا أعلم فأنا لم أفكر بالامر

O konuyu düşünebileceğimi söylemiştin.
أنت قلت بأن أفكر بالامر

Biliyorum. Monica, bu konuyu biraz düşündüm de.
كنت افكر بالامر

Ira, bu işi başka bir şeye çevirme. Halledeceğim.
ايرا ، لا تتجه بالامر الى اتجاه آخر سوف اصلح الامر

Ve şef, bu işi bana verdi, ve ben batırdım.
, و الزعيم كلفني بالامر و لكنني أفسدت الأمر

Aynı anda iki işi yürüteceğini sanmıyorum, Ian bu yüzden biraz düşün, tamam mı?
لست متأكد انه يمكنك القيام بالعملان معا فقط فكر جيدا بالامر , حسنا ؟

Ne ve nasıl yapacağın umurumda değil, ama hallet şu işi.
انا لا اهتم بما تقولة او ستفعلة فقط قم بالامر

Hislerim onun bu işle bir ilgisi olmadığını söylüyor.
احساسي يخبرني ان لا علاقة له بالامر

Eşcinsel düşmanlığının bu işle bir ilgisi yok.
لا اظن ان الشذوذ له علاقة بالامر

İkinizin bu işle ilğileneceğini düşünüyordum.
اعتقدت ان كلاكما ستهتمون بالامر

Onu bırakın. Onun bu işle bir ilgisi yok.
دعها تذهب هي لاعلاقه لها بالامر