Namınız, Bay Latimer, İncil'e inanan gerçek bir Hristiyan olduğunuzu söylüyor. | Open Subtitles | سمعتك , ياسيد لاتيمر هي أنك رجل متقيد بالانجيل ومسيحي حقيقي |
İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daimathat this agreement will always remain kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. | Open Subtitles | نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا |
İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daima kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. | Open Subtitles | نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا |
Evet. Hepimiz evde biraz İncil'den hoşlanırız. | Open Subtitles | نعم ، كلنا استمتعنا بالانجيل في هذا البيت |
Eğer İncil'e inanmazsan, Tanrı seni cehenneme gönderir. | Open Subtitles | سوف يلعنك الرب في نار جهنم اذا لم تؤمن بالانجيل. |
Zaman zaman düşündüğüm, İncil'den bir ayet vardır. | Open Subtitles | أتعلم, هناك آية بالانجيل أفكر به أحياناً. |
O aynı zamanda İncil'in gerçeklerini açıklamak için bir tanık almak tüm sunulanlara. | Open Subtitles | وهي ايضا كإتخاذك مكان الشاهد وكإعلان عن ايمانك بالانجيل لجميع الحاضرين |
Zaman zaman düşündüğüm, İncil'den bir ayet vardır. | Open Subtitles | أتعلم, هناك آية بالانجيل أفكر به أحياناً. |
Hücre arkadaşım benimle biraz uğraşmıştı bende ona İncil ile saat vermiştim. | Open Subtitles | رفيقتي في الزنزانة اذتني قليلا لذلك كان علي ان اضربها بالانجيل |
İncil'e inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تؤمن بالانجيل ؟ |
İncil'de yazıyor. | Open Subtitles | ذلك مذكور بالانجيل |
- İncil'e inanmak zorundasın, Leslie. | Open Subtitles | -يجب أن تؤمني بالانجيل يا (ليسلي ) |
İncil üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | اقسم بالانجيل |