Birdenbire, iki yeşil toz bulutu ortaya çıktı ve duvarlar sallanmaya başladı. | TED | وفجأة انطلق منه خطان رفيعان من دخانٍ أخضر وبدأت الجدران بالاهتزاز |
Dün Savaşan Adamlar sallanmaya başladı ve bir çocuğu kafasının üzerine düşürdü. | Open Subtitles | لعبة رجل الحرب بدات بالاهتزاز امس وأسقطت ولد على راسه |
5. sembole kadar geldik ve bütün oda sallanmaya başladı. | Open Subtitles | وصلنا الى إدخال المفتاح الخامس وبدأت الغرفة بالاهتزاز |
Teker sadece... Sağ ön teker sarsmaya başladı. | Open Subtitles | المقود بدأ بالاهتزاز و خرج عن سيطرتي فحسب |
Anlıyorum Bay Draper, ama ne kadar sonra, teker sizi sarsmaya başladı. | Open Subtitles | محطة القطار الأولى أنا أفهم ذلك يا سيد (درابر) لكن بعد كم من الوقت بدأ المقود بالاهتزاز معك؟ |
Kanıt dolabında parmak izi takımını arıyordum ve bu titremeye başladı. | Open Subtitles | لقد كنت بالأسفل في خزانة الأدلة،، أبحث عن معدات بصمات الاصابع عندما بدأ هذا بالاهتزاز |
Cascades'i geçtiğim sırada telefonum titremeye başladı. | Open Subtitles | بعد الشلالات بدأ هاتفي بالاهتزاز |
Uçak şiddetle sarsılmaya başladığında büyük bir gürültü ve parlak bir ışık oldu. | Open Subtitles | عندما بدأت الطائرة بالاهتزاز الشديد، كان هنالك ضجيج قويّ وضوء باهر |
Motor sallanmaya başlarsa sadece yana kay ve motora tam gaz ver. | Open Subtitles | واذا بدا المحرك بالاهتزاز فقط اهبطي |
- sallanmaya, inlemeye başlıyor. | Open Subtitles | تبدأ بالاهتزاز و النخور |
Bu yüzden kuyruğum sallanmaya başladı. | Open Subtitles | لذلك بدأ ذيلي بالاهتزاز |
4 saat içki içmezse titremeye başlardı. | Open Subtitles | أربع ساعات بدون مشروب وسيبدأ بالاهتزاز |
Birkaç ay önce bacağım titremeye başladı. | Open Subtitles | بدأت قدماي بالاهتزاز قبل بضعة أشهر |
titremeye ve tükürmeye başladı. | Open Subtitles | فبدأ بالاهتزاز و البصاق |
Yer ne zaman sarsılmaya başladı hatırlamıyorum ve tüm bunlardan sonra onun bir bina olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ... لا أتذكر متى بدأت الأرض بالاهتزاز ثم أدركت أنه لم يكن مبنى أصلاً |
Minibüs sarsılmaya başladı. | Open Subtitles | - لا أدري, الفان بدأ بالاهتزاز - |