Chase ilgileniyormuş gibi sense tam tersini yapıyorsun. | Open Subtitles | يتظاهر هو بالاهتمام و تتظاهرين أنتِ بالعكس |
Chase ilgileniyormuş gibi sense tam tersini yapıyorsun. | Open Subtitles | يتظاهر هو بالاهتمام و تتظاهرين أنتِ بالعكس |
Cal? Bu fotoğraf çekimi çok önemli. En azından ilgileniyormuş gibi yapabilirsin. | Open Subtitles | جلسة التصوير هذه مهمة يمكنك على الأقل أن تتظاهر بالاهتمام |
Şu hainlerin ilgilenmeme izin verin Muhafız. | Open Subtitles | أسمح لي, أيها الوصٌي بالاهتمام بأمر هذين الخائنين |
Departmanla benim ilgilenmeme izin verirseniz tüm mağaza çalışanlarınıza nasıl adil davrandığınızı görür. | Open Subtitles | لو تسمحون لي بالاهتمام بالقسم سيرى جميع من في المتجر بأنكم أرباب العمل الذين يعاملون طاقمهم بإنصاف |
Amerikalılar da ilgileniyormuş. | Open Subtitles | المسألة أن الأمريكان بدأوا بالاهتمام |
Ama sonra, erkeklerin sıklıkla yaptığı gibi, bir kızı etkilemek için kızın ilgilendiği şeylerle ilgileniyormuş gibi yapmaya başladım. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك, مثل ما يعمل اي رجل نتظاهر بالاهتمام بأشياء "لأثارة إعجاب فتاة" |
Artık ilgileniyormuş gibi bile yapmıyor. | Open Subtitles | لم يعد يتظاهر حتى بالاهتمام |
Neden benimle ilgileniyormuş gibi görünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتظاهر بالاهتمام عني؟ |
Seninle ilgilenmeme izin vermeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريدك أن تسمح لي بالاهتمام بك |