Tüm bu alanın balonlarla doldurulmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد هذا المكان كله مملؤ بالبالونات اريد ان يتوجب على الناس ان يشقوا طريقهم خلال البالونات |
Patlamış balonlarla ve ceset parçalarıyla dolu bir odaya girene kadar her şey eğlence ve oyundan ibarettir. | Open Subtitles | كله مرح وألعاب حتى تدخل للغرفة مليئه بالبالونات التالفه واجزاء من الاجساد. |
Eğlence dükkanına gidip tüm evi balonlarla dolduralım. | Open Subtitles | نذهب إلى متجر الحفلات ونملأ المنزل بالبالونات. |
Hani ellerinde balon, goril kıyafetiyle kapına gelirler ya. | Open Subtitles | أنا كشخص يدخل منزلك وحقيبة مليئة بالبالونات |
Kovboy şapkalarına ve balondan hayvanlara bayılacak. - Numaradan ateş ediyor mu? | Open Subtitles | سيقوم بتوزيع قبعات رعاة بقر, ويصنع حيوانات بالبالونات |
Bir keresinde TARDIS, balonlarla dolu büyük sarı bir bahçeye indi. | Open Subtitles | - أصمت ! وذات مرة، هبطت التارديس في حديقة كبيرة صفراء، مليئة بالبالونات |
Genç aşklar, inişler, çıkışlar ve bir oda balonlarla dolu. | Open Subtitles | الحب اليافع... إنه مليء بالأفراح والأحزان والغرف المملوءة بالبالونات |
balondan hayvanlar yapıyorlar. Porno hayvanları yapanlarla İncil hikayelerindeki hayvanları yapanlar arasında büyük bir ayrılıkçılık var. (Kahkahalar) Fakat yine de balonlarla bir çok harika şey yapıyorlar. | TED | وطبعا هناك فرق بين من يصنع حيوانات محترمة وحيوانات خليعة :) ولكنهم حقا يصنعون أشكال ممتازه بالبالونات |
Ve küçük bir kız gibi giyinip balonlarla oynamayı seviyordu. | Open Subtitles | وملابسها وهي تلعب بالبالونات |
Gidin balonlarla oynayın. | Open Subtitles | إلعبوا بالبالونات |
Bu özlemini sana yansıtıyor çünkü Gibbs gelip de masasının balonlarla, resimlerle ve muhtemelen kanla yazılmış sevgi notlarıyla süslenip rüküş bir bara benzediğini görürse ona sarılacağına kafasına bir tane patlatacağından korkuyor da. | Open Subtitles | و تقوم بتحويله إليك بسبب خوف عميق من أن يسحب (غيبز) عاطفته عليها و يقوم بإعطائها أول صفعة على الرأس إذا عاد و وجد مكتبه مملوء بالبالونات |
Darrin odamı balonlarla doldurmuş! | Open Subtitles | دارن) ملأ غرفتي بالبالونات) |
Meselâ, balon patlatmak gibi 100 saatin üzerinde anlamsız görüntüler mevcut. | Open Subtitles | ـ كـ .. مثلاً هناك ـ أكثر من 100 ساعة من أشياء غريبه تختص بالبالونات في تلك الأشرطة |
Sen daha balon'un taşaklarından çıkmadan önce ben yağmalayıp, tecavüz ediyordum kaptan. | Open Subtitles | لقد نهبتُ واغتصبتُ من قبل أن تترك اللعب بالبالونات أيها القائد |
Yani bir insan normal hayatı süresince kaç defa balondan hayvan yapan bir insanla karşılaşır ki? | Open Subtitles | مثل أي شخص يُمكنه في الواقع، في سياق حياته الطبيعية، أنْ يصادف العديد من الناس الذين يصنعون الحيوانات بالبالونات. |
Dans edebilirim. balondan hayvan yapabilirim. | Open Subtitles | أنا أرقص وأصنع أشكال الحيوانات بالبالونات |