Hazırlanmış ayrı bir rapor ise; Parlamento'nun etrafını çevreleyen güvenlice kapatılmış tünellere rağmen treni işaret ediyor. | Open Subtitles | و قد كان هناك تقرير منفصل تم تصنيفه يقترح أنه يمكن أن يكون قطاراً على الرغم من أن الأنفاق المحيطة بالبرلمان قد أقفلت |
Parlamento binası etrafındaki metro tünelleri kapatılsa da, metro yoluyla saldırı öneren ayrı bir rapor daha metro tünelleri kapatılsa da hazırlandı. | Open Subtitles | هناك تقرير منفصل قد أعِدَّ وهو يقترح استعمال القطار.. برغم أنّ الأنفاق المحيطة بالبرلمان قد تمّ تلحيم مداخلها. |
Gerçekten, oynayacak vaktim yok. Parlamento'da acil bir işim var. | Open Subtitles | حقا، ليس لدي وقت للعب لدي أمور عاجلة بالبرلمان |
Deniz piyadelerinde bir inzibat olarak sorumluluklarınız nelerdi? | Open Subtitles | إذن، أيها المحقق لكوني عضو بالبرلمان وبسلاح البحرية ماهي المسؤوليات التي كانت عليك؟ |
Deniz piyadelerinde bir inzibat olarak sorumluluklarınız nelerdi? | Open Subtitles | إذن، أيها المحقق لكوني عضو بالبرلمان وبسلاح البحرية ماهي المسؤوليات التي كانت عليك؟ |
Parlamento hakkında kitap yazıp da onlardan bahsetmeyecek miydim? | Open Subtitles | لزاما ان اكتب عن ذلك، كتابي يتعلق بالبرلمان |
"Parlamento hayatım boyunca böyle bir sahneye tanık olmadım." dedi. | Open Subtitles | فى كل سنوات عملى... بالبرلمان لم أرى شيئاً كهذا |
Parlamento'daki çabaların sayesinde, Fox ve North'un istifa etmekten başka çaresi kalmadı. | Open Subtitles | شكرا على أداءك بالبرلمان (فوكس) و (نورس) سيستقيلان |
Parlamento'da 18 ay boyunca beni yerden yere vurdunuz, Bay Wilberforce. | Open Subtitles | أمضيت 18 شهر أتمزق قطع منك بالبرلمان سيد (ويلبيرفورس) |
Alfred Broughton, İşçi Partisi Parlamento Üyesi. | Open Subtitles | (ألفريد بروتون)، عضو في حزب العمال بالبرلمان. |