Ramish, Micah'nın öldürüldüğü gün meditasyon ve bahçıvanlık yapıyordum dedi. | Open Subtitles | حسناً، يدّعي (راميش) أنّه كان يقوم بالبستنة والتأمل في يوم مقتل (مايكا). |
Adele orada, bahçe işleriyle uğraştı, piyano çaldı kendine özgü diliyle günlük tutmayı sürdürdü. | Open Subtitles | هناك, استمتعت بالبستنة, عزفت على البيانو... و واصلت كتابة يومياتها... بلغتها السرية الخاصة. |
bahçeyle falan ilgileniyorum işte. | Open Subtitles | كالاهتمام بالبستنة وغيرها من الأمور |
bahçe işlerini evde yapardım, Rönnbo, Bu yüzden bir iki şey biliyorum. | Open Subtitles | أنا اقوم بالبستنة في المنزل,و التزيين, لذا أنا أعرف شيئا أو اثنين. |
Phil bahçeyle ilgileniyor, benim klasikleri okuyacak vaktim oluyor. | Open Subtitles | كان (فيل) يقوم بالبستنة حضيت بالوقت لقرائة بعض القصص الكلاسيكية |
Çalışmak... muhtemelen onların bahçe işlerini yapıyordur dostum. | Open Subtitles | يعمل لصالح... انه على الارجح يتكلف بالبستنة |
Çalışmak... muhtemelen onların bahçe işlerini yapıyordur dostum. | Open Subtitles | يعمل لصالح... انه على الارجح يتكلف بالبستنة |