Evet, hani şu sizin çikolatalı, parça fındıklı, kekimsi şeyiniz... Yok bir şey. | Open Subtitles | عندك كعكة بالبندق او بالشكوكولاته او فطيرة بـ |
Selam, şu tatlılı fındıklı karamelli soya frappuccino içeceğini deneyeceğim. | Open Subtitles | مرحباً، سوف أجرب تلك القهوة المثلجة بالبندق والتوفي والكراميل |
Bugün işe gittim, fındıklı kahve ve birkaç arama yaptım. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى العمل اليوم وصنعت قهوة بالبندق واتصلت ببعض الاشخاص والبست الحذاء لرئيسي |
İki kapiçino ve bir fındıklı frappuccino. | Open Subtitles | إثنان كابتشينو وواحد فرابتشينو بالبندق |
Çikolata kremalı ve fındıklı sarı bir pastanın üstünde! | Open Subtitles | كعكة الصفراء، والشوكولاته مكسوة بالبندق! |
Kendime fındıklı kahve aldım tadı gerçekten güzel. | Open Subtitles | جئت بموكا بالبندق ومزدوج اللاتيه وهي جيدة جدا -جيدة جدا |
Bir sade, bir de sütlü fındıklı. | Open Subtitles | قطعة بالحليب و أخرى بالبندق |
En iyi fındıklı latte'yi o yapardı. | Open Subtitles | كان ملك قهوة الحليب بالبندق |
Dolgusu küçük keklerle bezenmiş, üç kat çikolatalı, fındıklı pasta. | Open Subtitles | شوكلاتة بالبندق مضاعفة ثلاث مرات مع حشوة من حلوة (البراونيز) الصغيرة |
Bu, fındıklı koz helvası. | Open Subtitles | هذا نوعا بالبندق |
fındıklı çikolatan var mı? | Open Subtitles | هل لديم شيكولاتة بالبندق ؟ |
Bu sabah Evil Corp kredi kartını kullanarak fındıklı latte aldın. | Open Subtitles | هذا الصباح قمتى بشراء كوب طويل من القهوة بالبندق دفعتى ثمنه باستخدام بطاقة (ايفل) الائتمانية |
fındıklı. | Open Subtitles | اللعنة على لقهوة بالبندق - |
Nestle'nin Sütlü fındıklı'sı. Şilin mi altıpeni mi? | Open Subtitles | يوجد شوكولاتة (نستله) بالبندق |
fındıklı... | Open Subtitles | أنه بالبندق |