Dokuz yaşında bir çocuk 11. koridorda çapalı külotunu giymeye yelteniyor. | Open Subtitles | الامن طفل بالتاسعة من عمره يبدل ملابسه الى الملابس الداخلية بالمراسي |
Ya da Dokuz yaşındayken Playboy'dan yırttığınız fotoğraf. | Open Subtitles | أو صورة مشوهة عن مجلة بلي بوي عثرت عليها و أنت بالتاسعة من عمرك |
O Dokuz yaşındayken babası kaza geçirmişti. Onu babam yetiştirdi. | Open Subtitles | مات والده بحادث عندما كان بالتاسعة من عمره، وقامت عائلتي بتربيته. |
Dur lütfen artık! Dokuz yaşındayım daha. Çok fena ısırıyor! | Open Subtitles | أرجوكِ، توقفي إنّي فقط بالتاسعة من عمري، إنها تعضني |
- Dokuz yaşında. - Onu da dövüyor mu? | Open Subtitles | هي بالتاسعة من عمرها أيضربها أيضاً؟ |
Dokuz yaşındayken Şükran gününde ikisi de etrafımda dolanıyorlardı çünkü hayvan sever olduğumu ve tabağımı asla bitiremediğimi biliyorlardı. | Open Subtitles | منحتني كلباً عندما كنت بالتاسعة من عمري 3nd less love 'عرفتني اني احب الحيوانات 3nd less love |
O Dokuz yaşındayken bana öldürmeyi düşündüğünü söyledi ve dedi ki kendisi çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | عندما كانت بالتاسعة من عمرها وقالت لي أنها كانت تفكر بقتلي... وقالت أنها ميتة فعلاً |
Şu anda Dokuz yaşındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ بالتاسعة من عمركِ، أليس كذلك؟ |
Dokuz yaşındayken ağabeyim beni tavuğa karşılık satmayı denemişti. | Open Subtitles | حين كنت بالتاسعة من العمر حاول أخي بيعي مقابل دجاجة، لذا... |
Dokuz yaşımdaydım. | Open Subtitles | كنت بالتاسعة من العمر. |
Dokuz yaşında mıyım ben? | Open Subtitles | -ماذا، هل أنا بالتاسعة من العمر؟ |
Ben Dokuz yaşımdayken, | Open Subtitles | عندما كنتٌ بالتاسعة من العمر |