"بالتحسن" - Traduction Arabe en Turc

    • daha iyi
        
    • iyisin
        
    • İyileşmeye
        
    • Kendini iyi
        
    • güzelleşiyor
        
    Pek iyi değil, Profesör Graves'den özür dilersem daha iyi olacağım. Open Subtitles ليس جيد جداً، لكن سأشعر بالتحسن عندما أَعتذر إلى البرفسور قيرفيز.
    Tatlım, bence biraz yürüyüşe çıktıktan sonra daha iyi hissedeceksin. Open Subtitles حبيبي، أعتقد أنت ستشعر بالتحسن بعد أن نأخذ نتمشى قليلا
    Eminim bu senin için önemli bir andır. daha iyi hissetmeni sağladı mı? Open Subtitles أراهن بأن هذه لحظة هامة لك أيها الفتى الكبير أسيشعركَ هذا بالتحسن ؟
    Söylemem lazım, bunu anlattığımdan beri kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Open Subtitles يجب أن اقول منذ آه، اخبرتك عما حدث بدأت اشعر بالتحسن
    daha iyi hissetmek istiyorsun ama bu süreci kontrol edemezsin. Open Subtitles إن كنت ترغب بالتحسن لا يمكنك ان تسيطر على العملية
    Bu yükü omzundan atman güzel oldu. daha iyi hissediyor musun? Open Subtitles احسنت صنيعاً بازالتك لهذا الثقل من على صدرك اتشعر بالتحسن ؟
    sekiz ay kadar oldu ve artık daha iyi hissediyor. Ve geçenlerde arabasını sürerken, TED لنحو ثمانية أشهر مضت ، بدأت تشعر الان بالتحسن. وكانت تقود سيارتها في ذاك اليوم،
    Gece kulübü işine girsem daha iyi hisseder misin? Open Subtitles هل سيشعركِ بالتحسن إذا كنت أعمل في ملهى ليلي؟
    Annenin evinde birkaç gün kalman burada kalmandan çok daha iyi olacak. Open Subtitles قضاء بضعة أيام في منزل والدتك سيشعرك بالتحسن أكثر من البقاء في منزلك
    Bunları alırsan daha iyi hissedeceksin. Open Subtitles سوف تشعرين بالتحسن لو تناولتى تلك الحبوب
    Yeni bir dairemiz olunca daha iyi olacağına eminim. Open Subtitles أنا متأكدة أنك ستشعرين بالتحسن عندما نحصل على شقة جديدة.
    Ben de onu buraya herşeyden uzakta daha iyi olur diye getirdim. Open Subtitles لذا جئت بها لهنا أملا أنها تشعر بالتحسن بعيد عن الجميع
    Tekrar beraber olmak çok güzel tıpkı eski günlerdeki gibi, ve kendimi şimdi çok daha iyi hissediyorum. Open Subtitles انه لمن الرائع أن نجتمع ثانية مرة أخرى مثل الأيام الخوالي أشعر بالتحسن
    Hadi gidip müfettişe şu cesetleri gösterelim. Kendisini daha iyi hissedecektir. Open Subtitles دعنا نرى المفتش هاتين الجثتين حتى يشعر بالتحسن
    Şimdi daha iyi hissediyorum, Open Subtitles بما أنني أشعر بالتحسن الآن أظن أن الآخرين يفترضون أن الهرة قد أكلتني
    Saçımın daha iyi görünmesi için tedavi gördüm ve kendimi daha iyi hissettim. Open Subtitles فعلتها لأشعر بالتحسن ، وبالفعل أشعر بالتحسن
    Biliyormusun, aslında bir gün gerçekten de akşam yemeğine çıksaydık daha iyi hissederdim. Open Subtitles أنت تعرف، وأعتقد أنني أود حقا الشعور بالتحسن كثيرا عن هذا إذا حقا تناولنا العشاء معا في وقت ما
    Bu konuda kendimi çok iyi hissediyorum! Sen de iyisin değil mi, Oburiks? Open Subtitles أشعر بالتحسن حيال ذلك وأنت يا " أوبلكس " ؟
    Fakat sonra iyileşmeye başlıyor. Doksanaltıncı günde eve çıkıyor. TED ولكن الأمر يأخذ بالتحسن. اليوم السادس والتسعون يعود للمنزل.
    Kendini iyi hissetmeye başlayınca zencefilli gazoz içip, kraker yiyebilir. Open Subtitles حسناً بعض الزنجبيل و بعض البسكويت عندما تبداء تشعر بالتحسن
    Her şey zamanla güzelleşiyor, değil mi? Open Subtitles إنني أستمر بالتحسن في عزفها ، أليس كذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus