İkisini birleştirirsek. Ben masaj yaparım ve Frank minibüsü kullanır. | Open Subtitles | يمكن ان نفعل الأمرين معا أنا أقوم بالتدليك و فرانك يقود |
Doktorun yapacağı bir masaj umurumda değil. | Open Subtitles | أنني لا اهتم بالتدليك الذي يقوم به الدكتور |
Benim önerim, haftada iki düzeltme ve ultrason masaj terapisi yaptırman. | Open Subtitles | حسنا.أود أن أوصي لك بأن ان تحصلي على تعديلين في الاسبوع و العلاج بالتدليك عبر الموجات فوق الصوتية |
Ya... Sıcak taş masajını biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | إذن تعرفون انه يسمى بالتدليك بالأحجار الساخنة؟ |
masaj terapisti sertifikası için 1000 dolara ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد أردت ألف دولار لأحصل على شهادة كمعالج بالتدليك |
Tüm bu tam günlük hizmetçi, kişisel asistan, aşçı, masaj terapisti fahişe gibi şeylerin ne kadar tuttuğunu biliyor musun? | Open Subtitles | مساعدة شخصية, طباخة معالجة بالتدليك,عاهرة؟ |
Her gün... masaj fırçamı kullanır, egzersiz yapar duş alır, çöpleri toplar, gidip kahve alır ondan sonra eve gelip yemek yerim. | Open Subtitles | كل يوم أقوم بالتدليك , و التمارين و أستحم , و اخذ القمامة و أعد القهوة ثم أذهب للمنزل لتناول الطعام |
masaj yapma sırası sizde artık, hanımlar. | Open Subtitles | لكنّه محقّ، أيّتها السيّدات آن الأوان لتقُمن بالتدليك. |
Arkadaşın masaj yaptırabilsin diye bunu yapman büyük kibarlık. | Open Subtitles | لطف منك أن تقومي بذلك حتى تحظى صديقتك بالتدليك. |
masaj terapisti, ama iyi bir dinleyici. | Open Subtitles | معالجة نفسية بالتدليك لكنها مُستمعة بارعة |
Başka bir örnek, üç Google'ci - bir şef, bir mühendis ve en komiği, bir masaj terapisti - Hindistan'da 200.000 kişinin yaşadığı bir bölgede tek bir tıbbi tesis olmadığını öğrenmişler. | TED | مثال آخر، ثلاث جووجليين طباخ ، مهندس و الأكثر طرافة، مُعالج بالتدليك.. ثلاثتهم تعرفوا على منطقة في الهند حيث يعيش 200,000 إنسان بدون و لا منشأة صحية واحدة. |
Bana masaj yapıyordu ve ben de sadece sohbet ediyordum. | Open Subtitles | كانت تقوم بالتدليك وكنت أجري محادثة |
Artık masaj yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد القيام بالتدليك بعد الآن |
Ben masaj yaparım. | Open Subtitles | انا اقوم بالتدليك من اجل لقمة العيش |
Jerry, kız bütün gün masaj yapıyor. Başka zamanlarda yapmak istemeyeceğine eminim. | Open Subtitles | (جيري)، إنها تقوم بالتدليك طوال اليوم، هي لا تريد القيام به في المواعيد الغرامية |
Cennetlik masaj yapar. | Open Subtitles | انها تقوم بالتدليك |
masaj mı yapıyorsun? | Open Subtitles | تعملين بالتدليك الأن؟ |
Standart masajını yaptığına yemin ediyor. | Open Subtitles | لقد أقسم أنه يقوم بالتدليك الطبيعي فقط |
Elle kâlp masajını deniyorum. | Open Subtitles | أحاول القيام بالتدليك القلبي اليدوي شفط |
Biz derin doku Tay masajı ile başlamak için gidiyoruz. | Open Subtitles | سوف نبدأ بالتدليك التايلاندي للأنسجة العميقة. |
Ve tam şurdaki. Ayak masajında iyi midir? | Open Subtitles | وهذه التي هناك انها جيده بالتدليك |