"بالتسوّق" - Traduction Arabe en Turc

    • alışveriş
        
    • alış
        
    • alışverişe
        
    • alışverişini
        
    • Alışverişin
        
    Birkaç kez kendisini elinde alışveriş poşetleriyle görmüştük. Open Subtitles كنّا نراها كثيرًا حاملةٌ سلّتها, تقوم بالتسوّق.
    alışveriş yapıyordum çünkü yalnızdım ve sıkılıyordum. Open Subtitles قمت بالتسوّق لأنني كنت وحيدة .. وأشعر بالملل
    Son zamanlarda pek keyfim yoktu ucuz mağazalardan alışveriş yapıp rahatlamak gibisi yok. Open Subtitles لقدكنتمكتئبةمؤخراً،و.. لا شئ يضاهي العلاج بالتسوّق
    İzin verin alış verişinizi ben yapıyım. Open Subtitles ينبغي أنّ تسمحوا ليّ بالتسوّق لكم
    Arıcılık için alışverişe başlasam iyi olacak. Open Subtitles من الأفضّل أن أبدأ بالتسوّق لزيّ مربي النحل.
    Ama alışverişini ben yapıyorum, televizyon yayınını ben ödüyorum. Open Subtitles لكن... أقوم بالتسوّق لك، أدفع فاتورة اشتراكك بالقنوات التلفزية
    - Alışverişin tadını çıkar. Open Subtitles تمتعي بالتسوّق.
    Çünkü tek başıma alışveriş yapmama izin vermezsin. Open Subtitles لأنّكِ قلتِ أنّه لا يُسمح لي بالتسوّق لوحدي.
    Eminim sadece alışveriş yapıyor. Open Subtitles متأكد من أنّه فقط يقوم بالتسوّق
    Bir sürü alışveriş, tek bir doğum izi bile yok. Open Subtitles قمتِ بالتسوّق كلّه دون علاماتِ شدّ
    Siz uyurken biraz alışveriş yaptım. Open Subtitles لقد قمت بالتسوّق بينما كنتما نائمان
    Hastalarla birlikte alışveriş yapmaktan onlara yiyecek etiketlerinin nasıl okunacağını öğretmeye kadar. Open Subtitles بالتسوّق مع مرضاهم لتعليمهم كيف يقرأون علامات التغذية...
    Son ana kadar alışveriş yaparlar. Open Subtitles إنّهن يرغبن بالتسوّق حتى آخر دقيقة
    İngiltere kanalında yüzmek, Paris'te alışveriş yapmak istiyorum. Open Subtitles أرغب في السباحة بالقنال الإنجليزيّ أرغب بالتسوّق في (باريس)
    Bu sefer alış verişi ben yapacağım. Open Subtitles أنا من سيقوم بالتسوّق هذه المرة
    Buna gerçekten inanmıyorsun. Sadece alış verişe gitmek istemiyorsun. Open Subtitles {\pos(192,220)}لا تؤمن بهذا حقاً لا تريد القيام بالتسوّق وحسب
    Christo alış veriş yapacak ve seni koruyacak Open Subtitles (كريستو) سيقوم بالتسوّق ويحميكم.
    Sizin yerinize alışverişe gittiğini biliyorum. Open Subtitles أعرف أنه يقوم بالتسوّق بدلاً منكِ
    Becca'yı almam gerek. Onu alışverişe çıkaracağıma söz verdim. Open Subtitles عليّ الذهاب لإصطحاب (بيكا) وعدتها بالتسوّق
    - Alışverişin tadını çıkar. Open Subtitles تمتعي بالتسوّق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus