Aptal gibi davranmaya başlamadan önce nerede olduğunun bi' hatırla. | Open Subtitles | تذكر أينَ أنت, يا صديقي, قبلَ أن تبدأ بالتصرف كأحمق |
Aptal gibi davranmaya başlamadan önce nerede olduğunun bi' hatırla. | Open Subtitles | تذكر أينَ أنت, يا صديقي, قبلَ أن تبدأ بالتصرف كأحمق |
Çocuk gibi davranmak yerine yetişkin gibi davranmaya başlaman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك ان تبدأي بالتصرف كبالغة بدل ان تتصرفي كطفلة |
Eğer bu olanlara karşı koyup doğru olanı yapmazsa karısı onu terkedecekti. | Open Subtitles | زوجته هددته ان تتركه إذا لم يقوم بالتصرف الصحيح. |
harekete geçme kararı Albay O'Neill'ın zihniyle birleştikten sonra geldi. | Open Subtitles | القرار بالتصرف جاء بعد أن إندمج مع عقل الكولنيل أونيل |
Fakat küçük şirin kızın doğru şeyi yapmaya çalıştığına inandı. | Open Subtitles | لكن سيصدق قصتها بشأن الفتاة اللطيفة التي تقوم بالتصرف السليم |
Gözlem. Bir kavgayı kaybetmenin en kolay yolu, düşmanını bilmeden hareket etmektir. | Open Subtitles | أكثر طريقةً فعالة لتخسر فيها معركة هي بالتصرف مع عدم معرفتك لعودك |
Maria Braun, garip davranmaya başlama şimdi! | Open Subtitles | ماريا براون لا تبدأي بالتصرف بغرابة الآن |
Lütfen siz ikiniz iki yetişkin gibi davranmaya başlayıp bana öksürük haplarımı verir misiniz? | Open Subtitles | هل ممكن من كلاكما ان تبدؤوا بالتصرف كبالغين؟ وتعطوني أقراص سعال |
Lütfen siz ikiniz iki yetiskin gibi davranmaya baslayip bana öksürük haplarimi verir misiniz? | Open Subtitles | هل ممكن من كلاكما ان تبدؤوا بالتصرف كبالغين؟ وتعطوني أقراص سعال |
Kendine ve oğullarına böyle davranmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الاستمرار بالتصرف هكذا , لاجلك ولاجل أولادك |
Artık düzgün bir hanım gibi davranmaya başlaman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تبدأي بالتصرف كامرأة صالحة، اتفقنا؟ |
Bazen yanlış değerlendirmeler yapıyorlar ve çocuk gibi davranmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | أحياناً يسيئون التقدير و يبدأون بالتصرف كأبناء هذه البلاد |
Ama bu ailede yetişkin kabul edilmek istiyorsan öyle davranmaya başlaman gerek. | Open Subtitles | لكن إن أردت أن نعتبرك كراشد في هذه العائلة يجب أن تبدأ بالتصرف كواحد |
Ama asıl korkunç olan zamanla kişinin bir hayalet gibi davranmaya başlaması. | Open Subtitles | والمخيف أنه بمرور الوقت يبدأ الشخص بالتصرف كالشبح أكثر وأكثر |
Madem bir prenssin, o halde bir prens gibi davranmaya başla. | Open Subtitles | أعتقدت إنك أمير لذا حاول البدء بالتصرف كالامراء |
Doğru olanı yapmaya çalıştığı için öldü. | Open Subtitles | لقد مات لأنه كان يحاول القيام بالتصرف السليم |
Biliyorsun,sakinleştiğinde benim doğru olanı yaptığımı farkedeceksin. | Open Subtitles | عندما تهدأ ستدرك أنني قمت بالتصرف السليم |
Bilirsin, bazen doğru olanı yapmak istiyorum. | Open Subtitles | كل مدة حتى أنا أود أن أقوم بالتصرف السليم |
Halk Majestelerinin harekete geçmesini istiyor. Çok geç olmadan imzalayın. | Open Subtitles | انهم يطالبونك مولاي بالتصرف وقع علي هذا قبل فوات الاوان |
İhtiyaten derhal harekete geçmeyi düşündüm... | Open Subtitles | ففكرت بأن ألتزم بالتصرف فوراً لضمان سلامتك |
Yani onları kilitleyelim ki, tuhaf şeyler yapmaya başladıklarında kimseye zarar vermesinler. | Open Subtitles | أعني أن نقفل عليهما بإحدى الغرف بحيث أن بدأوا بالتصرف بغرابة لن يؤذيا أحد |
Ve birden züppe gibi hareket ederler, ve kendilerini İtalyan sanırlar. | Open Subtitles | وفجأة يبدأون بالتصرف مثل الطاووس ويظنون أنهم إيطاليون |