Belle, Egzersiz ve meditasyon yaparak ve et yemeyi terk edip meyve ve sebze tüketerek mücadele etti. | TED | بيل حاربت، بالتمارين الرياضية والتأمل واستبدال اللحوم بالفواكه والخضروات |
Sonuç vermesi için, daha önce konuştuğumuz gibi Egzersiz ve diyet yapmaya devam etmelisin. | Open Subtitles | عشان من جد تشوفين النتايج، لازم تلتزمين بالتمارين والحمية الي تكلمنا فيها، والاعشاب كمان |
Egzersiz ve diyet yapıyorum. Hem de ilaç almadan. | Open Subtitles | اقوم بالتمارين الرياضية، وأتبع حمية غذائية وأقلعت عن المخدرات |
Hiç dışarı çıkmazdı, spor yapmazdı, donmuş yemekler, çikolatalar ve kırmızı şarapla beslenirdi. | Open Subtitles | لم تخرج للخارج لم تقم بالتمارين كانت تعيش بالطعام المجمد والحلوى والنبيذ الأحمر |
Tabii ki her şey gıda ile ilgili değil. Çocukların spor yapmasıyla da ilgili. | TED | وبالطبع الأمر ليس مختصا بالغذاء فقط , ولكن أيضا قيام الأطفال بالتمارين الرياضية |
Daha sonra ben mekik çekerken karnımın üzerinde durabilecek misin? | Open Subtitles | اعتقدت أنك لربما تستطيع الإستمرار وأن تقف على معدتي بينما أقوم بالتمارين |
Hepiniz acele etseniz iyi olur. Acele edin ve Egzersiz yapın. | Open Subtitles | جميعكم يتحسن نحو الافضل اسرعوا بالتمارين الرياضيه |
Son teknolojiye sahip bir Egzersiz aleti. Egzersiz yaparken TV izleyebilirsiniz. | Open Subtitles | تسمح هذه المـُعدات بمتابعة التلفاز خلال القيام بالتمارين |
Bekle,ben bunun için deli gibi Egzersiz yapıyorum. Dokun bak. | Open Subtitles | مهلاً , لهذا أقوم بالتمارين كالمهووسة , تحسس هذا |
Egzersiz yapacak vaktim var mı? | Open Subtitles | تبًا ، هل لدي الوقت الكافي للقيام بالتمارين الرياضية؟ |
Egzersiz video kasetleri. | Open Subtitles | نعم شريط الفيديو الخاص بالتمارين. |
Hayatını değiştir, biraz Egzersiz yap, doğru beslen, daha iyi hissediyorsun, tamam çok iyi, daha iyi gözüküyorsun, peki güzel, daha uzun yaşıyorsun, güzel, paranı kurtarıyorsun, güzel, ve bunu kendine yapmaktan dolayı gayet memnun oluyorsun. | Open Subtitles | أنت تغيّر من حياتك، و تقوم بالتمارين و تأكل بشكلٍ لائق، تشعر بأنّك أفضل، حسنًا، هذا جيّد! و تبدو أفضل، حسنٌ، هذا جيّد |
İlaçlarını almayı bıraktı... ve Egzersiz yapmayı da. | Open Subtitles | لقد توقف عن التحدث عن علاجه... وتوقف عن القيام بالتمارين |
Bazıları spor yaparak unutmayı sever. | Open Subtitles | بعض الناس يفضلون النسيان بالتمارين الرياضية |
Şaşırmadım, zira meşguliyetim spor yapmaktan ziyade, kilo aldıran yemekler pişirmek. | Open Subtitles | لا يُفاجئني ذلك, بما أنني كنتُ مشغولةً للغاية في إعداد طعامٍ يسمِّن مما أدى إلى ألا أزعج نفسي بالتمارين. |
Seyahat etmeyi ve spor yapmayi severim | Open Subtitles | أحب السفر و القيام بالتمارين أحب السفر و القيام بالتمارين |
Şu sıralar çok spor yapıyorum da. | Open Subtitles | أنا حقاً مهتم بالتمارين الرياضية هذه الأيام |
spor hareketlerimi yaparken odaya girdiğinde ne yaptığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنك فعلت عندما دخلت علي وأنا أقوم بالتمارين العميقة |
Dışarıda mekik çeken adam ben değilim ve asla diğer ben gibi sana karşı o kadar ilgili olmamam. | Open Subtitles | اعني ذلك الشخص الذي يقوم بالتمارين ولن اكون مهتما حقا بنسخة اخري منك |
Asistanım Tag öğlenleri büroda mekik çekiyor. | Open Subtitles | أجل لكن مساعدي (تاغ) يقوم بالتمارين الرياضية في المكتب خلال الغداء |
mekik çekmek gibi bir şey. | Open Subtitles | مِثل القيام بالتمارين. |